ORTA KARADENİZDEN ADALAR DENİZİNE ÜLKÜ ESİNTİSİ HATIRALARI KALEME ALINDI.
Editör: Ülke Postası Haber Sitesi
04 Ocak 2025 - 11:27
ORTA KARADENİZDEN ADALAR DENİZİNE ÜLKÜ ESİNTİSİ HATIRALARI KALEME ALINDI
Türkülere kadar işlendiği üzere hayatın ana gerçeği ona veda etmektir. Aynı değere sahip diğer gerçek ise bırakılan hoş sedanın kamuoyu ile toplumsal hafızada meydana getirdiği hatıralardır. Bunlardan birisi de Orta Karadeniz’den Adalar Denizine Ülkü Esintisi şeklinde Tokat’tan Aydın Söke’ye 42 yıllık bir ömrün sahibi Hilal Ayyıldız Ateş’tir.
Aydın Adnan Menderes Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü Sinema Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Turan Akkoyun Türkay Akademi Dergisinin 2025 yılının ilk sayısında “Ömrün İsimle Üçlemesi: Hilal Ayyıldız Ateş” başlığıyla kaleme aldığı makalesinde şu hususlara işaret etti:
Her canlı, yüce Mutlak Varlık tarafından kendine hayat verilmesiyle başlayan süreçte dünyaya gözlerini açar, Rahmetli Başbuğ Türkeş’in ifadesiyle “inişli çıkışlı” vadesini yaşar nihayetinde hayata veda eder. Kendilerine bahşedilen isimlerden başlayarak kimlik, karakter, tutum ve davranış geliştirirken kendine has bir çizgi yakalarlar.
Ülkeye hakim olan “Eylül fırtınası” başlangıcından bir buçuk yıl kadar geçtiğinde Orta Karadeniz’in Türk kültürünün unsurlarını bünyesinde barındıran Tokat vilayetinde “Ayyıldız” ailesinin doğan kız çocuğuna verilen “Hilal” adı Türklüğün al renkli temsiline taptaze bir soluk kazandırır.
Türk milletinin kaderi göç onlardan da ırak kalamadı. Henüz altı yaşındayken Orta Karadeniz’den Marmara Denizi kıyılarındaki Yalova’ya ailecek göç ettiler. Aile ve çevresel öğretime milli eğitim tedrisatı burada başlamış oldu. İlkokul üçüncü sınıfa geldiğinde bu defa Adalar Denizi kıyılarının şirin bir yerleşim birimine Aydın Didim’e göç ettiler.
İlk, orta ve lise tahsili burada sürdürülüp Didim Selçuk Özsoy Lisesi’ni bitirdikten sonra ülke postmodern isimli karanlık ve yeni bir darbe günlerinde sürüklendiği dönemde üniversite sınavlarında yerleştiği Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nde önce Bilgisayar bölümünde ön lisans, ardından da aynı üniversitenin İşletme Fakültesi’nde lisans eğitimini tamamladı. İş hayatında da kendini göstermekten geri durmadı. Didim’de Turkcell Mağaza Müdürlüğü görevini ifa etti.
Yıllar ilerleyip yaş otuza merdiven dayadığında artık isim ve soy ismine bir de tesis ettiği izdivaç ismi yani “Ateş” de ilave edilmiş, Türklüğün en temel kurumları arasında yer alan ailelere bir yenisi eklemiş ve yürütücülerinden birisi olmuştu.
Yaş itibariyle otuzlara eriştiğinde hayatın yeni tecrübesi “annelik” makamına ulaşmıştır. Tıpkı otuz bir yıl evvel kendine verilen sembol isimler çizmeye başladığı yolu aynı metotla bu defa kızına “Aysima” adıyla aktarmış, kültürel sürekliliğe omuz vermiştir.
Birkaç yıl sonra o yeni makam ve görevleri omuzlamıştır. Zira ülke yepyeni adına ilk başta “kalkışma” denilen bir darbe teşebbüsüne maruz bırakılmış, ancak Türk milleti kimseye pabuç bırakmayarak hesapları toplayıp, dürüp sahiplerine iade etmişti.
Mücadele ve dava insanı dünyaya gözlerini açtığı gün kulaklarına üflenen ismin çizdiği, hayatının perçinlediği, gönülden bağlandığı, çaresizlikleri mazeret olarak görmediği şanlı ülküsü için MHP Söke Kadın Kolları Başkanlığı’nı üstlendi. Altı yıl sürdürdüğü görev yerel ve genel siyaset açısından farkındalıklar kazandırdı. Mart 2024’de bu görevin ardından bu defa ilçe başkan yardımcılığı görevini üstlenmekte tereddüt göstermedi. Ayrıca toplumun merhamet eli iyilik çınarı Hilal-i Ahmer’in bugüne erişen ülkeye ve dünyaya açılan kapı Türk Kızılay’ın şube gönüllü üyesi oldu.
“Başkan, Abla, Bacı” unvanlarının hakkını veren çağın mahalli asenası Söke İnsan Hakları Komisyon üyeliğinin de hakkını fazlasıyla taşımıştı. Sanat, musiki faaliyetlerine de omuz verdi. Kendinden daha fazla diğer insanlara yardıma koşmada dolu dolu yaşayarak ebediyete koşar adım ilerlemiştir.
Bizzat iştirak ettiği Aydın Adnan Menderes Üniversitesi ve Söke Ticaret Odası’nın “Marka Şehir Söke” kapsamındaki müşterek organizesi Mehmet Eröz’ü Anma Toplantısında Ankara’dan gelen konuşmacı Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Eski Rektörü ve MHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Filiz Kılıç’ın ifadesiyle “Sökeliler Değerlerinin Farkında Değiller” idi.
Çokça söylenen “her ölüm vakitsizdir” ancak onu tayin bireyin elinde olmadığı inancı sarf edilebilecek bir söz bırakmamaktadır. Kadim bir Yörük taziye geleneği olan “Emir Allah” rabıtası kaçınılmaz olmaktadır.
Orta Karadeniz’den Adalar Denizi kıyılarına uzan bir göç hikayesinin müspet bir ülkü esintisi aslında henüz isminin ezanla kulağına okunmasıyla belirdiğini sonraki merhaleler ortaya koymuş Hilal Ayyıldız Ateş adının hakkını vererek emanetini teslim etmiştir.
FACEBOOK YORUMLAR