SERBEST DALGALI KUR SİSTEMİ?

Dövizin patronları ve DÖVİZE hakim olabilecek odaklar, ülkemizle kıyaslanamayacak kadar çok sahip olan unsurlar, ülke sınırları dışarıda iken biz böyle bir sisteme neden geçtik? ...

SERBEST DALGALI KUR SİSTEMİ?
13 Aralık 2020 - 00:10
Hafızamda kaldığı kadarıyla; 1999 yılında bir ekonomik kriz olmuş ve bu kriz bir devalüasyon ile sonuçlanmıştı. Bu devalüasyon sonrası alınan karar ile kur için 2 yıllık bir zaman dilimi belirlenmiş ve bu zaman diliminin sonunda Doların alacağı rakam karara bağlanmıştı. Bu karar ve RAKAMLARLA hesabını kitabını yapan herkes hesabın sonunda çıkan güzel KÂR'ı düşünerek döviz pozisyonlarını TÜRK LİRASINA çevirmek suretiyle güzel güzel faiz kârı almaya başladılar. Hesaplarına göre 2 yılın sonunda elde edecekleri faiz kârı ana paraları ile birleşince, 2 yıl sonra doların açıklanan ve olması gereken rakamından bozdurdukları dolarları tekrar satın aldıktan sonra, üzerine çok güzel hatırı sayılır miktarda bir para KÂR olarak kalacaktı. Yaklaşık 18 ay kadar hiç kimse güzel ve tattlı kârın cazibesiyle "şu açık pozisyonumu kapatayım artık" derdine düşmedi. Finis'e varmaya ramak kala, SON DÖNEMECE girilirken, herkesi ufaktan ufaktan telaşe sarmaya başlasa da kimse bu tedirginliğini belli etmeden gizli bir telaş ile döviz toplamaya çalıştı.

Lakin, bakanlar kurulunda Cumhurbaşkanı tarafından dönemin Başbakanı Ecevit'e fırlatılan ANAYASA kitapçığı, 2001 yılında TEKRAREN, DOLAR KAPMA yarışının işaret fişeği oldu... Ortada 8 sandalyenin olduğu, ancak ayakta 15 kişi olduğu bir ortamda yapılan sandalye KAPMA yarışında 7 kişinin ayakta kalması kaçınılmazdı ve öyle de oldu. Sandalye kapamayıp ayakta kalanlar tatlı kâr uğrunda sermayeden de olmuş ve iflas bayrağı çekmişler, içlerinden uyanık olanlarının İÇİNİ BOŞALTTIĞI BANKALARLA Milletin sırtına ise 80 Milyar Dolarlık bir faturayı sarıvermişlerdi...

Ekonomistlere göre bu kriz olmak zorundaydı zaten. Sezer'in Anayasa kitapçığı fırlatması sadece işaret fişeği babında bir mazeret olmuştu. Cumhurbaşkanı Sezer Anayasa kitabı fırlatmasaydı eğer, Ecevitin kullandığı KARTAL MARKA aracın ARIZA yapıp yolda kalması işaret fişeği olacak(!) Makam aracı da arıza yapmazsa, sebepsiz olacak, herkes; "vallahi niye oldu anlayamadık" diyecek ama illa ki olacaktı...

Bu vahim krizden sonra, bu krize sebep olarak görülen Merkez Bankası'nın belirlediği SABİT KUR SİSTEMİNDE  bir TEMEL değişikliğine gidildi ve SERBEST DALGALI KUR SİSTEMİNE GEÇİLDİ.

Serbest Dalgalı Kur sistemi; Devletin ve Merkez Bankası'nın, SPEKÜLATİF ve ANİ şok iniş çıkışları haricinde DÖVİZE asla BÜYÜK ÇAPLI müdahale edilmemesini öngörüyor ve bu ESAS İLKE üzerine oturuyordu.

Bu sisteme göre; Ülkedeki Döviz fiyatını, Ülkedeki döviz arz ve talebi belirleyecekti. Eğer döviz olması gerekenden yüksek ise bu durum doğal olarak ülkenin rekabet gücünü arttırdığı için İHRACATI arttıracak, ihracatın artışı ile ülkeye giren fazladan döviz miktarı ile de yükselen döviz fiyatını geri düşürecekti... Tersi durumda, yani dolar gereğinden düşük olursa, bu da İTHALATI tetikleyecek ve ithalat ile piyasadan ÇIKAN döviz miktarı ise, yarattığı döviz azalışı ile birlikte tekrar dövizin fiyatını yükselterek, OLMASI GEREKEN seviyeye gelmesini sağlayacaktı.
Şimdi sorulardan birincisi şu; 

Dövizin patronları ve DÖVİZE hakim olabilecek odaklar, ülkemizle kıyaslanamayacak kadar çok sahip olan unsurlar, ülke sınırları dışarıda iken biz böyle bir sisteme neden geçtik? 
Dövizin esas sahiplerinin diledikleri zaman bu DENGEYİ gerek sıcak para sokma operasyonları ile gerekse borç ve kredi musluklarını açmak mahareti ile yabancı para sokarak ve soktukları parayı tekrar istediklerinde çekerek bir SİLAH gibi kullanabileceklerini hiç düşünüp hesap etmedik mi? Bizim İHRACAATA ihtiyacımız varken bunların kasıtlı olarak ülkemize DÖVİZ SOKMAK SURETİYLE döviz fiyatını yerlerde süründürüp, REKABET GÜCÜMÜZÜ UZUN SÜRE KIRIK TUTARAK ihracat yapmamızı engelleyip, zamanı geldiğinde de soktukları sıcak parayı geri çekerek ya piyasamızı ALT ÜST ETME, veya bizi istedikleri dövizi onlara merkez bankamız aracılığı ile geri vererek tatlı ve bol kâr ile geri çıkmaya bizi zorlayacaklarını hesap edemedik mi?
İkinci soru da şu;

Öyle yada böyle bu sistemi kabul etmiş ve uygun görmüş isek, şimdi NEDEN DÖVİZE MÜDAHALE etmemiz gerektiği gibi bir kamuoyu oluşturulmaya çalışılıyor?  

Neden kimse, "Birakalım da döviz yükselmesi gerekiyorsa yükselsin ve Sistemin gereği olarak İHRACAAT için REKABET GÜCÜNÜ ARTTIRSIN" demiyor??? 

SERBEST DALGALI KUR sisteminin uygulandığı bir ülkede, doların her yükselişinde Millet niye car car carıldıyor, bağırıyor??? 

Olması gereken oluyor işte... Piyasada döviz az ise sistem gereği döviz yükselecek ve İHRACAT artacak. Bu da döviz girişini arttıracak. Sistem bu değil mi? SERBEST DALGALI KUR sisteminin TEMEL ESASI bu değil mi???

Çokça vadesi gelen Dolar borcu varmış. Bize ne yahu, herkes bilmiyor mu sistemi? Borç vadesi gelen tedbirini almıştır herhalde.  Üstelik işin içindeki çoğu kişi bizim gibi cahil köylü değil, çoğu Ekonomist ve SİSTEMİ bizden daha iyi biliyorlar.

Bağıranlar, önceden ve "DALGALI KUR SİSTEMİ UYGUN BİR SİSTEM değildir, ivedilikle değişmelidir" diye bağıracaklardı ki bağırmalarının bir anlamı olsun...
Selam ve dua ile...
Analiz: Bumin Arı

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum