SESSİZLİK ÖLDÜRÜR?
"Doğunun Paris'i" diye bir söz duydunuz mu hiç? Lübnan, Beyrut'u kasdetmiyorum. Bir zamanlar orası için de söyleniyormuş; Türkiye'nin doğusunun Paris'i...
Özel Haber Gündüz Demirhan / Ülke Postası
Yaşı 50 ve üzeri olanlar duymuşlardır ve bilirler. Diyarbakır... Bir zamanlar "Doğunun Paris'i" olarak anılırdı. Renkli gece hayatı bir yana sosyal, kültürel, tarihi ve ticari bir merkezdi...
Ya şimdi... Sur Operasyonu ile hafızalarımızı yoklayalım. 90'lı yıllarda Bağlar mahallesinde cinayet işlenmeyen gün varsa, neredeyse takvimden yaprak yırtılmazdı. Tarihi Malabadi manzaralı lüks evlerde viski içip, durumun rantını çıkaranlar da vardı elbet... Ama yaz gecelerinde, Ofis Mahallesinden itibaren insanlar sokaklarda yatardı. Kimisi göç etmiş evsiz, kimisi sokak başındaki çöp şişçilerin sırasında sabahlardı... Bağlar Caddesinde adım atacak yer olmazdı.
Doğu Anadoluyu ve özellikle de Güneydoğu Anadoluyu yaşamayan bilemez.
Senede üç hasat alınabilen tarım, hayvancılık ve ticaret... Şimdi hiç biri yok.
Terörün ilk darbesi tarım ve hayvancılık sektörüne olmuştu. Köyler boşaltılmış, sürüler eşkıya tarafından paylaşılmış ve tarlalar yakılmıştı.
Cizre ve Nusaybin bugünün Dubai'si gibi bölgesel bir ticaret merkezi idi. Ne ararsan bulurdun. Faturalı, faturasız her türlü ticaret söz konusu idi.
Urfa ve Mardin... Kadim tarihin turizm merkezleriydi.
Bir ayrıntı... Mardin ve Cizre neredeyse Kürt halkının azınlıkta olduğu yerlerdi. Şimdi bu cümleye itiraz edenler ve şaşıranlar var haliyle...
Kürtlük inkarı yapmıyorum ama Hz. İbrahim mi Kürt idi yoksa Nemrut mu? Bölgede faşist söylemlerle kafası bulanıp ta, teröre alet olanları es mi geçeceğiz. Belki de asıl suçlu onlar. Ses çıkartmayanlar, susanlar...
Güneydoğu'da kim ne yaptıysa, olan Kürt halkına olmuştur. O zaman soruyorum, hilafetin kaldırılmasına karşı Şeyh Said saflarında birlik olan Kürt halkı, Kuran yasaklanması günlerinde Saidi Nursi ve öğrencilerinden Kuran öğrenmeye devam eden Kürt halkı teröre karşı niye organize bir tepki gösterememiştir.
Tepki göstermemiştir, demiyorum; organize bir tepki göstermemiştir.
İşte bu noktada tek suçlu Kürt halkı değildir... Çünkü bölücülük öylesine organize idi ki, yapacak bir şeyleri yoktu. Yapayalnızdılar.
Aynen bugün, tüm şer cephesinin "Demirtaş serbest kalsın" demesi gibi, yangının ortasına itilmişlerdi. Demirtaş, yağız oğlan selo... Serbest kalsın mı gerçekten? "Sokağa çıkın" dediğinde sadece iki günde kaç masum Kürt ölmüştü? 45 mi? Ölen de öldüren de Kürt müydü?
İnsan ne ederse, başkasından önce kendine eder. Önce sessizlik öldürür.
O zaman söyleyecek başka söz yok.
Yasin Börü'nün kanını yerde bırakanların, kanı kurusun.
Haksızlık karşısında susmayanlara, dilsiz şeytan olmayanlara selam ve dua ile.
Özel Haber Gündüz Demirhan / Ülke Postası
FACEBOOK YORUMLAR