Sözleşmeyle kadınları koruyamazsınız!

İstanbul sözleşmesi denilen bir melanet, bugünlerde kadın meselesinde en çok konuşulan konu oldu. Sözleşmeyi okudum. Oradaki hükümlerden hareket ederek her olumsuz tavrın başına bir polis koyamazsınız. Bu biraz eğitim, biraz ahlak, biraz de kültür işidir.

Tanıdığım anlaşmazlıklar var, çoğunda erkek hedonizmi hakimdir, ancak az da olsa bunların içerisinde kadının mutlak doğru davrandığı ve haksızlığa uğradığı söylenemez. Evlenirken rol yapan birçok insan, hayatın zorunu görünce anlaşmazlığa düşüyor ve sonuç mahkemede bitiyor. Arkasından hesaplaşma cinayetleri!..

Türkiye, öncelikle aileyi koruma ve kurtarma derdine bakmalıdır. Eğitim birçok problemi çözer. Ahlaki değerleri öne almazsanız, menfaat ahlakının getirdiği olumsuzluklar yuvaları dağıtıyor.

Bu ülke asırlardır, kadını baştacı eden bir erdemliliğin yüceliğiyle gelişip büyüdü. Modernleşmeyle çözülmenin getirdiği bu tür problemlerin üstesinden gelmek için birbirimize tahammül edebilme fedakârlığını sağlamamız lazım.

Kadın hakları üzerinde ahlakı çöküşü hızlandıran diğer çirkin davranışlara bu sözleşmenin açtığı kapı, kadına sağladığı haktan çok daha vahim sonuçlar doğurabilir.

Meseleye bu açıdan bakmakta fayda vardır!
Çünkü sözleşmeyle kadınları korumamız mümkün değildir!

Kaynak; Muhsin İlyas Subaşı