TÜRK ORDUSU BAHARDA KABARAN NEHİRLERE BENZER!
“Türk orduları, baharda kabaran nehirlere benzer. Kendilerine engel olan seddi bir noktadan yıkıp geçebilirlerse, o yerden boşalır ve önlerine gelen her şeyi silip süpürürler.”...
Editör: Ülke Postası Haber Sitesi
16 Ekim 2019 - 00:15
Özel Haber/Muhsin İlyas Subaşı
Ogier Ghiselin de Busbecg, Avusturya’nın Flanderli Busbecg ailesine mensup bir soyludur. 1522’de doğdu. Paris ve Venedik’te eğitim gördü. İstanbul Büyükelçiliğine atandı. Burada kaldığı süre içerisinde ülkesinde gönderdiği mektuplarını daha sonra “Türkiye’yi Böyle Gördüm” isimli kitabında topladı.
Osmanlı’nın kendi ülkesiyle savaş halinde olmasına rağmen, onun bu mektuplarında ordumuz için önemli bir tespiti vardır, şöyle der:
“Türk orduları, baharda kabaran nehirlere benzer. Kendilerine engel olan seddi bir noktadan yıkıp geçebilirlerse, o yerden boşalır ve önlerine gelen her şeyi silip süpürürler.”
Kanuni döneminin ordusu için bunları söylüyor. O ordunun ruhu ölmedi şükür. Bizim askerimiz, kalleşçe kahpece sivillere ateş eden teröristleri istese birkaç dakika içerisinde yok edebilir. Ancak, sivil zarar görmesin diye, uçak kullanılmıyor, askerimiz göğüs göğüse mücadele veriyor.
Bakın, dikkat eder misiniz? Bütün Batı, terörist sevici oldu. Bize karşı düşmanca tavır aldı ve Hemen hepsi bize karşı içindeki kinini kusmaya başladı.
Yine dikkat eder misiniz? İç hainlerimizden de çıt çıkmıyor. Bunlar sporcularımız kadar kahraman tavırlı olamadılar. Bu ülkenin kaymağını yiyenler için bu kavga kazanılmış ya da kaybedilmiş umurlarında değildir. Onlar, buradan topladıkları parsa ile gider köleliğine rıza gösterdikleri bir batılı ülkenin çöplüğünde de yaşayabilirler.
Söz Merhum Yahya Kemal’in olsun:
Şu kopan fırtına Türk ordusudur yâ Rabbi
Senin uğrunda ölen ordu, budur yâ Rabbi
Tâ ki yükselsin ezanlarla müeyyed nâmın
Galib et; çünkü bu son ordusudur İslâm’ın
Ogier Ghiselin de Busbecg, Avusturya’nın Flanderli Busbecg ailesine mensup bir soyludur. 1522’de doğdu. Paris ve Venedik’te eğitim gördü. İstanbul Büyükelçiliğine atandı. Burada kaldığı süre içerisinde ülkesinde gönderdiği mektuplarını daha sonra “Türkiye’yi Böyle Gördüm” isimli kitabında topladı.
Osmanlı’nın kendi ülkesiyle savaş halinde olmasına rağmen, onun bu mektuplarında ordumuz için önemli bir tespiti vardır, şöyle der:
“Türk orduları, baharda kabaran nehirlere benzer. Kendilerine engel olan seddi bir noktadan yıkıp geçebilirlerse, o yerden boşalır ve önlerine gelen her şeyi silip süpürürler.”
Kanuni döneminin ordusu için bunları söylüyor. O ordunun ruhu ölmedi şükür. Bizim askerimiz, kalleşçe kahpece sivillere ateş eden teröristleri istese birkaç dakika içerisinde yok edebilir. Ancak, sivil zarar görmesin diye, uçak kullanılmıyor, askerimiz göğüs göğüse mücadele veriyor.
Bakın, dikkat eder misiniz? Bütün Batı, terörist sevici oldu. Bize karşı düşmanca tavır aldı ve Hemen hepsi bize karşı içindeki kinini kusmaya başladı.
Yine dikkat eder misiniz? İç hainlerimizden de çıt çıkmıyor. Bunlar sporcularımız kadar kahraman tavırlı olamadılar. Bu ülkenin kaymağını yiyenler için bu kavga kazanılmış ya da kaybedilmiş umurlarında değildir. Onlar, buradan topladıkları parsa ile gider köleliğine rıza gösterdikleri bir batılı ülkenin çöplüğünde de yaşayabilirler.
Söz Merhum Yahya Kemal’in olsun:
Şu kopan fırtına Türk ordusudur yâ Rabbi
Senin uğrunda ölen ordu, budur yâ Rabbi
Tâ ki yükselsin ezanlarla müeyyed nâmın
Galib et; çünkü bu son ordusudur İslâm’ın
FACEBOOK YORUMLAR