Türkiye'yi cukkalamak ŞAHANE..!
Şenay Tek / Ülke Postası Tarih boyunca bize atılan en büyük kazık para basma ve yönetme yetkisinin 1930 yılında kurulan merkez bankasına daha doğrusu siyonist yahudilere verilmesidir,
30 Kasım 2017 - 15:13
Şenay Tek / Ülke Postası
Tarih boyunca bize atılan en büyük kazık para basma ve yönetme yetkisinin 1930 yılında kurulan merkez bankasına daha doğrusu siyonist yahudilere verilmesidir, Merkez bankası her ne kadar Türkiye cumhuriyetinin milli bankası olarak bilinse de yada, 87 yıldır biz öyle bilsek te o banka özerk bir yapıdır. hisselerinin buyuk bir kısmı ismi açıklanmayan siyonist bir guruha aittir ve devletten bağımsız hareket eder. Tam 87 yıldır ülkemizin kasasına giren para, bizim değil siyonist yahudi'lerin havuzuna akmaktadır. Ak parti hükumeti 2002 yılında başa geldiğinden bu yana merkez bankası konusunda bir takım somut adımlar atmış olsa da, bunun merkez bankasına hükmedebilmemiz açısından pek bir getirisi olmadı maalesef...
Gezi parkı olaylarıyla başlayan süreçle birlikte merkez bankası açık açık tarafını belli etti ve başına buyruk bir tutum sergileyerek ekonomimizi içeriden çökertme çabası içerisine girdi. hatta hatta bunu yaparken de el altından diğer bankaları da, baskı kurmak suretiyle devlete karşı bir tutum almaya zorladı. buna bir tek HALK BANKASI BOYUN EYMEDİ.
Erdogan aylarca, FAİZLERİ DÜŞÜRÜN diye bas bas bağırsa da bunu hiç kaile bile almadı, hatta, hatta, Türkiye'nin milli çıkarlarına ters bir tutum içerisine girdi. devlette merkez bankasına alternatif olarak Halk bankasını devreye soktu. Halkbank'ası her ne kadar para basma yetkisine sahip olmasa da, dört yıl gibi kısa bir sürede milyarlarca dolarlık parayı kontrol altında tutarak siyonist yahudilerin hedefi haline geldi. Başta İran ve Kürt bölgesel yönetiminin petrolden elde ettiği para olmak üzere, bazı körfez ülkelerinin de onlarca milyar doları ve altını Halk bankasında birikiyor. yani musluk artık yahudi havuzuna değil bizim derelere akıyor, eeee, dolasıyla buda onların canini yakıyor...
Siyonist yahudilerin Halk bankasına karşı düşmanca tavır almalarının asıl nedeni kontrol edemedikleri Halk bankasının kasasında bulunan yüz milyarlarca dolar para ve altındır. Halk bankasının elindeki bu parasal güç siyonist yahudilerin korkulu rüyası haline geldi ve iştahlarını kapartıyor, Anlayacağınız Zarrab davası Halkbankasına dolayısıyla TÜRKİYE'YE YÖNELİK bir operasyondur. Amaç Halk bankasının adini kirletmek suretiyle gayri meşru ilan edip, Türkiyeyi bitirmek, Bakın 1974 yılının Ağustos ayında , Kıbrıs savaşının ve Amerikan ambargosunun yaşandığı günlerde, Tonyalı bir marangoz olan Şadan usta Türkiye'ye uygulanan ambargoya çok içerlemiş ve Atlamış murat 124 üne ver elini Bulgaristan.. elindeki tüm parasıyla muhtelif silahlar satın alan Şadan usta kapıkulede giriş yaparken,kendisini aramak isteyen görevli polislerle tartışmaya başlamış. maksadı onların dikkatini çekip gündem yaratmakmış. Arabanın bagajını açan polisler bagajda ki silahları gördüklerinde, usta bu silahlar neyin nesi diye sorduklarında, Şadan usta, ambargoyu deleyirum uşağım diye cevaplamıştı.
Tonyalı marangoz Şadan usta ertesi gün gazetelerde ' ambargoyu delen adam ' diye manşet olmuştu.
Reza Zerrab'ın Amerikan ambargosunu delmesi de, Tonyalı marangoz Şadan ustanın Amerikan ambargosunu delmesi gibi bir şey. Birkaç gün manşetlerde kalır. sonra unutulur gider...
Mesele Halk bankasını yok etme meselesi. Reza Zarrab da bahanesi. Yani zarrap bahane...TÜRKİYEYİ CUKKALAMAK ŞAHANE.
Şenay Tek / Ülke Postası
Tarih boyunca bize atılan en büyük kazık para basma ve yönetme yetkisinin 1930 yılında kurulan merkez bankasına daha doğrusu siyonist yahudilere verilmesidir, Merkez bankası her ne kadar Türkiye cumhuriyetinin milli bankası olarak bilinse de yada, 87 yıldır biz öyle bilsek te o banka özerk bir yapıdır. hisselerinin buyuk bir kısmı ismi açıklanmayan siyonist bir guruha aittir ve devletten bağımsız hareket eder. Tam 87 yıldır ülkemizin kasasına giren para, bizim değil siyonist yahudi'lerin havuzuna akmaktadır. Ak parti hükumeti 2002 yılında başa geldiğinden bu yana merkez bankası konusunda bir takım somut adımlar atmış olsa da, bunun merkez bankasına hükmedebilmemiz açısından pek bir getirisi olmadı maalesef...
Gezi parkı olaylarıyla başlayan süreçle birlikte merkez bankası açık açık tarafını belli etti ve başına buyruk bir tutum sergileyerek ekonomimizi içeriden çökertme çabası içerisine girdi. hatta hatta bunu yaparken de el altından diğer bankaları da, baskı kurmak suretiyle devlete karşı bir tutum almaya zorladı. buna bir tek HALK BANKASI BOYUN EYMEDİ.
Erdogan aylarca, FAİZLERİ DÜŞÜRÜN diye bas bas bağırsa da bunu hiç kaile bile almadı, hatta, hatta, Türkiye'nin milli çıkarlarına ters bir tutum içerisine girdi. devlette merkez bankasına alternatif olarak Halk bankasını devreye soktu. Halkbank'ası her ne kadar para basma yetkisine sahip olmasa da, dört yıl gibi kısa bir sürede milyarlarca dolarlık parayı kontrol altında tutarak siyonist yahudilerin hedefi haline geldi. Başta İran ve Kürt bölgesel yönetiminin petrolden elde ettiği para olmak üzere, bazı körfez ülkelerinin de onlarca milyar doları ve altını Halk bankasında birikiyor. yani musluk artık yahudi havuzuna değil bizim derelere akıyor, eeee, dolasıyla buda onların canini yakıyor...
Siyonist yahudilerin Halk bankasına karşı düşmanca tavır almalarının asıl nedeni kontrol edemedikleri Halk bankasının kasasında bulunan yüz milyarlarca dolar para ve altındır. Halk bankasının elindeki bu parasal güç siyonist yahudilerin korkulu rüyası haline geldi ve iştahlarını kapartıyor, Anlayacağınız Zarrab davası Halkbankasına dolayısıyla TÜRKİYE'YE YÖNELİK bir operasyondur. Amaç Halk bankasının adini kirletmek suretiyle gayri meşru ilan edip, Türkiyeyi bitirmek, Bakın 1974 yılının Ağustos ayında , Kıbrıs savaşının ve Amerikan ambargosunun yaşandığı günlerde, Tonyalı bir marangoz olan Şadan usta Türkiye'ye uygulanan ambargoya çok içerlemiş ve Atlamış murat 124 üne ver elini Bulgaristan.. elindeki tüm parasıyla muhtelif silahlar satın alan Şadan usta kapıkulede giriş yaparken,kendisini aramak isteyen görevli polislerle tartışmaya başlamış. maksadı onların dikkatini çekip gündem yaratmakmış. Arabanın bagajını açan polisler bagajda ki silahları gördüklerinde, usta bu silahlar neyin nesi diye sorduklarında, Şadan usta, ambargoyu deleyirum uşağım diye cevaplamıştı.
Tonyalı marangoz Şadan usta ertesi gün gazetelerde ' ambargoyu delen adam ' diye manşet olmuştu.
Reza Zerrab'ın Amerikan ambargosunu delmesi de, Tonyalı marangoz Şadan ustanın Amerikan ambargosunu delmesi gibi bir şey. Birkaç gün manşetlerde kalır. sonra unutulur gider...
Mesele Halk bankasını yok etme meselesi. Reza Zarrab da bahanesi. Yani zarrap bahane...TÜRKİYEYİ CUKKALAMAK ŞAHANE.
Şenay Tek / Ülke Postası
FACEBOOK YORUMLAR