Ordumuzun Gara operasyonunu 5. Kol faaliyetleri ile itibarsızlaştırarak operasyonu iç sahaya, siyaset cephesine hapsetme ve operasyonun etkilerini organize bir şekilde iç cepheye yönelterek burada nasıl bir bütünlük sağladıklarına şaşırmayacağız.
Gara'da yaşananlar üzerine konuyla alakalı devletimizin en önemli aktörleri öncelikle siyasi parti liderlerini ve ardından meclisin bilgilendirilmesini sağladılar.
İşte tam da burada etki ajanları ve siyasi aparatların süratle devreye girerek sözde "başarısızlığı" ordu öznesi üzerinden Başkan Erdoğan ve iktidara mal etmek için organize bir hücuma geçtiler.
İlk hamlede PKK öznesinden arındırılmış terörizm ve masum vatandaşlarımızın ordumuz tarafından katledildiği(!) algısını dünyaya servis ettiler.
Amaç operasyonun ne olduğu, niçin yapıldığı, kimlerle hangi şartlarda ve neden başarısız olduğundan çok PKK'nın masum gösterilmesi çabasıydı.
Gara operasyonunun planlama, icra öncesi ve sonrası stratejileri üzerine dair ordumuzun bütün unsurlarını içine alan lokal çalışma alanında gerekli hazırlıkların yapıldığını biliyoruz.
Konuyla ilgili gerek bölge muhatabı ülkelerin ve NATO paydaşlarının farklı bir harekât programı ile bilgilendirildiğini öğreniyoruz.
Detaylara girmeyeceğim.
Terör örgütü PKK'nın elinde alıkonulan vatandaşlarımızın kaçırıldıkları günden bu yana sürülen izleri ve bugünlere kadar devam eden takibinin statik bir konumda kaldığı bilgisinin teyid edilmesinin ardından harekâta karar verilmesi sürecinde, ABD'nin her safhasında bölgedeki PKK unsurları ile irtibat halinde olduğuna dair önemli işaretler var!
Bu işaretin nereden teyid edildiğinin sorgulanması ve buradaki öznenin de 5. Kol faaliyetinin içimizdeki siyasi aktörleri ve etki ajanlarının ısrarla kamuoyundan gizlenmeye çalışıldığı gözden kaçmıyor.
10 Şubat'ta PKK yayın organı ANF'nin Avrupa ayağında faaliyet gösteren TV kanalı ve yayın organlarınca harekâtımızın hedeflediği bölgenin Gara bölgesi ve mağarada şehit edilen vatandaşlarımızın kurtarılmasına dönük NATO-PKK arasında bilgilendirme yapıldığını çok net görüyoruz.
Türkiye'nin bu operasyonla neyi hedeflediğini ve bunun stratejik öncelik ve sonralık etkileri üzerinden harekâtı aynı etki tonunda karşı operasyona döndürmenin plan ve programlarının yapıldığını öğreniyoruz.
Bunu da CHP başta olmak üzere iç cephe dizaynına koçbaşı misyonu yüklenen muhalefetin sorguları, algı operasyonları ve yalan üzerine tesis edilen tezviratları ve hedefe Başkan Erdoğan'ın, Milli Savunma ve İçişleri Bakanımızın konmasından anlıyoruz.
Dikkat edin bu organizasyonda Belçika merkezli NATO-PKK ve Siyonizmin iç aktörlerinin eş zamanlı parmakları olduğunun delilini şurada görüyoruz.
Operasyon hangi aşamalarda hazırlandı?
Operasyona katılan birliklerin vasıfları?
Operasyonu mağara lokalinde değerlendirecek hangi hazırlıklar yapıldı?
Planlama ve sürecin icra aşamasında hangi silahlara karar verildi ve kullanıldı?
İşte buradaki stratejik akıl ve algı operasyonunu şekillendirenler, terörle mücadele sürecimizi iç cepheye hapsetmek adına tamamen bir CIA ve NATO destekli 5. Kol faaliyet hareketi yürüttüğü çok nettir.
Bunu seslendirenler hangi ihanet şebekeleri ile kolkola hareket ettiklerini gözler önüne seriyor.
Amaç; harekâtın deşifresini zorlayarak PKK'yı terör öznesi olmaktan uzaklaştırmak ve PYD'yi legal statüye dahil etme sürecidir.
Bu süreci bozan Başkan Erdoğan ve hükümeti itibarsızlaştırarak mücadeleyi sabote etme girişimidir.
Bu harekâtın siyasi geri dönüşümleri üzerine bir çok denklemin sahada icra edileceğini görüyoruz.
Bu oyunu bozacak olan hamlemiz mutlaka gelecek.
Gara'daki PKK lojistik üssünün yok edilmesi öncesinde terör örgütünün elinde bulunan vatandaşlarımızın siyasi bir pazarlık olarak kullanılması ve HDP'nin iç siyasetteki meşru siyasi parti çıkmazından kurtulması adına hangi HDP'linin PKK ile görüştüğü deşifre edilecek!
Görüntüleri ve delilleri ile...
Binnur Günay
FACEBOOK YORUMLAR