5.Kol faaliyetlerine dahil olan her noktadaki aktörlerin işbaşı yaptığını daha önceki yazılarımda dile getirmiştim.
Bunun şu an görünen yüzünün HDP ile şekillenmesi sinsi bir tuzak olarak kendini göstermiştir.
Dikkat ederseniz Avrupa Parlamentosu'nun, arka planda AIHM'in süreç üzerindeki baskısı Demirtaş'tan öte hedeflerinin olduğunu net bir şekilde günyüzüne çıkarttı.
Biden yönetimiyle eşgüdümlü çalışan Avrupalı Siyonist baronlar topraklarımız içindeki işbirlikçileriyle harekete geçtiler.
CHP'nin "dostlarımız" dediği bu aktörlerin HDP başta olmak üzere İP ve Saadet denkleminde konuşlanan kripto elemanları, kamuoyunu provoke edecek söylem, duruş ve eylemlilikleri sergilemeye başladılar.
Erken seçim mottosuna iliştirilmiş "parti kapatma" manipülasyonuna gerekçe gösterecek asimetrik hile ve kamuoyu yönlendirme mekanizmalarını işleterek içeride kaos zemini hazırlayacak girişimlere devam ediyorlar.
Öncelikle İstanbul'daki HDP binasının tamamen bir kurgu ve 28 Şubat senaryosuna uygun algı operasyonları ile "parti kapatma" gerekçesinin içini doldurma girişimi olarak dikkatimi çekti.
Özellikle Esenyurt bölgesinin hedef olarak seçilmesi elbetteki rastgele durum olamazdı.
Zira Esenyurt bölgesi Doğu kökenli Kürt vatandaşlarımız ve Suriyeli göçmen kardeşlerimizin yoğunlukla bulundukları yer olarak bilinir.
PKK bayraklarının, bölücü örgütün sözde liderlerinin ve örgütsel dokümanların burada göstere göstere teşhir edilmesini terörle mücadele sürecinde geldiğimiz nokta itibariyle mantıklı bulmuyorum.
Birilerinin bu algıyı kamuoyunu yönlendirmek ve PKK baskısı üzerinde şekillenen "parti kapatma" sürecini hızlandırma gayretinde olduğunun net işaretidir.
Dikkat ederseniz Sayın Bahçeli'nin nabız yokladığı "HDP kapatılsın" söyleminin içini doldurmak adına hangi aktörlerin harekete geçtiğini daha net görüyoruz.
CHP ve İYİ Parti'nin "parti kapatılamaz" karşı savunusu gerçekte tamamen manipülatif ve arka planda ise HDP aleyhine işletilen sinsi bir provokasyonun parçasından ibarettir.
Millet İttifakı'nın her bileşeninin dahil edilmeye çalışıldığı bu proje toplumun farklı bileşenlerini iktidar eksenli provoke ederek, iç kaotik düzenin zorlayıcı etkisini ülke geneline yayma girişimidir.
İlk hamlelerini yaparken siyasi aktörlerin söylem ve muhalefet argümanlarının da havada uçuşmasını yadırganacak bir durum olarak göremiyorum.
İktidarın HDP kapatılsın söylemine mesafeli baktığını özellikle vurgulamaları provakasyon planının alt bir parçası olarak duruyor.
Asıl planın bundan sonra işleyeceğini düşünüyorum.
HDP'li aktörlerin sıfat ayırmaksızın bu kurgusal proje içinde lehte ve aleyhte eylem, söylem ve provakasyonlarda kullanılacağını söylemek kehanet olmasa gerek.
Zira bunun ilk işaretini Diyarbakır annelerine dönük olarak PKK işareti yapan milletvekili sıfatlı aktörlerle yerine getirdiklerini görmüş olduk.
Şimdi soru şu.
CIA'nın Avrupa misyon şefi ve ekibinin Almanya ve Brüksel ayağında faaliyet gösteren ve Millet İttifakı bileşenlerine dahil olan aktörlerle yoğun olarak temasta bulunmasını nasıl okumalı?
Başta Başkan Erdoğan olmak üzere Cumhur İttifakı'nın süreci yakından takip ettiğini düşünüyorum.
Bu kirli ittifaka ihale edilen süreci ve provokasyonu deşifre edip, bozmak adına önemli girişimler olduğunu da biliyorum.
Onların bilinemez zannettiğini bilenler var...
Binnur Günay
FACEBOOK YORUMLAR