Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçişi esas alan 2018 yılı seçimleri öncesinde meğer "millet ittifakı" olarak tanımlanan bloklaşmanın gerekçesi çok daha farklıymış.
Konuya dönük o günlerde kaleme aldığım paylaşımımda muhalefet olarak mevzi alan yapılanmanın farklı bir ajandası olduğuna dair fikirlerimi beyan etmiştim.
Sözde "kent anayasası" olarak yapılacak çalışmanın gerçekte "Yeni Anayasa" çerçevesinde bugünkü tanımıyla "güçlendirilmiş parlamenter sistem" aldatmacasının alt yapısı kararlaştırılmış.
Konuya dair vurguladığım hususların yine ittifak ortakları vasıtasıyla deşifre olması bugüne nasip oldu.
Gerçekte Türkiye'nin üniter yapısını federatif parçalanma süreciyle bozmak isteyen sinsi bir çalışma olduğu çok netti.
Sözde demokratik yönetimler ve yerel yönetimlerin güçlendirilmesini esas alan projenin mimarlarının "Millet İttifakı" bileşenleri olduğunu düşünemiyorum. Tam tersine gladyonun farklı misyonlar üslenen "etki ajanları" ile beraber CIA'nın misyon şeflerinin tezgahı olarak görüyorum.
Peki bu çalışmanın farklı bir ajandada gizli tutulması ve mümkün olsaydı 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Muharrem İnce ipi göğüslemiş olsaydı neler olacaktı hiç düşündünüz mü?
15 Temmuz'un rövanşını bu milletten almak adına tüm NATO, Gladyo, FETÖ, PKK ve daha nice terör örgütleri kim ve kimin adına, neyin hesabını soracaktı?
Şöyle düşünün İzmir, Ankara, İstanbul ve diğer büyükşehirler bugün özerk ve federatif bir sisteme mi mahkum olacaktı, yoksa Türkiye "25 ayrı eyalete"mi bölünecekti?
En vahimi Anadolu toprakları işgal edilecekti...
Bu taslağın 2018 yılında üzerinde mutabık kalınarak hazırlandığını düşünmek saflık olur.
Kent anayasası hazırlanma tezlerinin 90'lı yıllardan beri CIA'nın güdümündeki batı menşeli düşünce kuruluşları vasıtasıyla yapıldığını çok iyi biliyoruz.
Bu taslağın "millet ittifakı"na ihale edilmesi sürecinde de yine muhalefet içindeki CIA güdümlü aktörleri aracılığıyla işlerlik kazanması istenmiştir.
Gladyonun suç üstü operasyonlarından birine yine gladyonun önemli aktörlerinin öncülük etmesi mevcut oluşumdan sonuç alamayan CIA'nın "C planına" geçişinin en aşikar resmidir.
Yeni Anayasa, ya da işgal anayasasının hazırlanması neden o gün değil de bugün gündeme getirildiğinin açık cevabı bu olsa gerek.
Mülkiyet ittifakı olarak tanımlayacağım bu oluşumun tek noktaya toplanması için yeni bir ortak aday ve yapı kurulduğunu görmek mümkün.
Zira bu deşifre gladyonun ağırlık merkezini yönetimsel bazda "iktidarın da dahil edileceği" bir kumpasa dönüştürme gayretlerini ve yıkımı esas alan hamleleriyle değerlendirmek lazım.
CIA durup dururken neden formel bir değişime ve deşifreye gitmiştir?
İhale kraliçeye havale edilmiş ve masaya "sıfır kağıtlar" dağıtılmıştır!
Gladyonun yerli işbirlikçi aktörleri "böl, parçala, yut" tezi üzerinden yeni komutlar almıştır.
Binnur Günay
FACEBOOK YORUMLAR