Bürokratik terör örgütlerinin farklı sıfat ve kisvelerdeki asimetrik çabalarının 2023'e kadar paradigmal değişimlerle eşgüdümlü olarak çalışacaklarına dair 2017 yılında kaleme aldığım tahlil ve gözlemlerim olmuştu.
Bu metod değişiminin siyasal omurgasını 7'li ittifakla hayata geçirme hamlesinin ana ekseninin bürokratik terör örgütünün iç cephede işlevsel olarak misyonları yerine getirmesi adına siyasal bir destek mahiyetinde okumuştum.
Dikkat edersek bu destek beyanlarının en bariz misali Kılıçdaroğlu'ndan gelmişti.
Bürokraside yer alan sözde "vatansever, milliyetçi, ulusalcı" bürokratlara sıfat ayırmadan çağrıda bulunurken, "yargılanacaksınız" tehdidi ve şantajında bulunmuştu.
"İktidar değişimine hazır olun" çağrısını bugünler adına yapmıştı. 16.10.2021.
Farklı sosyolojik katmanlara dönük devam eden aldatma ve iftira temelli yalan siyasetinin sürekliliği ve giderek kökleşen itibarsızlaştırma operasyonlarının ilk meyvesi olarak kuşkusuz ana harekat noktalarının ne olduğunu gözler önüne serdi.
En belirgin bu operasyonun aktif ve katılımcı genç kitleye dönük olması devletin hak, hukuk ekseninde varlığına dönük sinsi bir hamle olarak kendini göstermiş oldu.
Hedefin YÖK üzerinde şekillenmesi elbetteki tesadüfi değildi.
Bürokratik terör örgütünün FETÖ ya da diğer örgütlerle işbirliği içinde olduğu şüphe götürmez. Gizli servislerle ortaklaşa tezgahlanan iyi düşünülmüş bir hamlenin boşa çıkacağını biliyorum.
Olayı adli bir vaka olarak tasnif edenler olacaktır. Gerçekte ise örgütlü bir yapının bürokraside yuvalanan militanları vasıtasıyla gerçekleştiğini söylemek komplo teorisi olmayacaktır.
Muhalefeti siyasi ayak olarak tasarlayan oyun kurucuların elbetteki adları biliniyor.
Sahadan tepkisellik haritası çıkarmanın ötesinde çok iyi çalışılmış bir hamleydi.
Bu tezgahın Başkan Erdoğan eliyle bozulmasını hiç beklemiyorlardı.
Hatta tescilli asparagas uzmanı kadın gazetecinin iddia ettiği, "içeriden Kılıçdaroğlu ve muhalefete haber uçuran" bürokratın bile haber alamadığı bir hamle oldu!
Kılıçdaroğlu ve çevresinin topyekûn olarak sosyolojik tabanın her aktörüne dönük sistematik saldırılar, şantaj ve tehditlerin dökümüne bakıldığında bürokratik terör örgütünün misyon olarak bir adım öne çıkması boşuna değil.
Amaç dış cepheden kuşatılan ülkeyi iç cephenin kaosuyla zayıflatıp diz çöktürme hamlesi olarak okunsa da asıl hedef güçlü siyasal iktidarın sürekliliğine son vererek, işgal hazırlığı olarak karşımıza çıkıyor.
Bürokraside "uyuyan kripto Fetöcülerle" işbirliği yapan işbirlikçi aktörlere (bazı akademisyenler, gazeteciler, iş adamları, siyasetçiler, sanatçılar odalar, borsalar, vakıflar, dernekler) azami dikkat!
Şundan eminim ki kapsamlı bir dip temizlik yolda. Gerekeni gerektiği yerde yapan devlet misyonu...
Her noktada yuvalanan bu işbirlikçi yapılar ve terör örgütlerinin tepelerine hukuk çerçevesinde balyoz vurulacaktır.
Devletimiz geldiği noktada, her hususta beka mücadelesi vermektedir.
Yerli ve milli bu vatanı seven her bireyin bu mücadeledeki yeri hayati derecede önem arz etmektedir.
TETİKTE OLACAĞIZ.
Binnur Günay
FACEBOOK YORUMLAR