Muharrem İnce'nin CHP'den ayrılarak yeni bir siyasi oluşum için 81 il genelinde çalışmalar yaptırdığı iddia edilirken, asıl üzerinde durulması gereken detaylar dikkatlerden kaçıyor.
Kılıçdaroğlu'nun 6 ok gerçeğiyle 6.kez genel başkan olarak seçilmesini siyasi tarihe adını kazıması ve deklare ettiği "dostlarımızla iktidar olacağız" tezi üzerinden değerlendirmekte fayda var diye düşünüyorum.
Acaba Kılıçdaroğlu'nun "dostlarımız" dediği odakların ya da aktörlerin Muharrem İnce nezdinde gerçekten bir karşılığı mı yok veyahut "dost", blok olarak şahit olduğu odakların (ki CHP içinde bir çete var söylemi bizzat kendisine aittir) hedeflediği büyük resme olan tepkisinin bir neticesi midir?
CHP'nin rafine edilip, küçültülerek birbirinden farklı görünen ancak aynı merkezden yönetilen kollara ayrılarak büyümesi "dostların" strateji değişimi mi?
Kılıçdaroğlu'nun önceki seçimlerde "Millet İttifakı" olarak dillendirdiği siyasi bloğun "dostluk" noktasına evrilmesi, CHP'de parçalanma ve başkaldırılara mı sebep olmuştur bilinmez ama bir gerçek var ki İnce'nin yeni oluşum kararı alması CHP'de taşları yerinden oynatacak bir hamle olarak görülüyor.
CHP'yi dizayn eden oluşum ve girişimlerin "sağa dönük" göstergelerini ısrarla hafızaya kazımaları CHP'nin üstlendiği misyonun nihai noktası olarak görülmelidir.
Zira siyasi yelpazede giderek artan siyasi parti enflasyonunun Cumhur İttifakı üzerinde baskı unsuru olarak tasarlandığı tezine daha dikkatle bakmamızı zaruri kılıyor.
2023 seçimlerinin geniş ölçekte harmanlanması parçalanan yapıların blok halinde "dostlar" ittifakına dönüştürülmesiyle mümkün olacak stratejisine bağlanmış görülüyor.
Elbetteki yeni siyasi oluşumların parti programları ve hedefledikleri noktalar rastgele belirlenmiş değil...
Doğu ve Güneydoğu eksenli "kuşatıcı parti" programlarını geçmişte Centcom tarzı yaklaşım ve stratejilerinin neticesi olarak görmek komplo teorisi olmasa gerek.
Kılıçdaroğlu'nun bahsettiği bütün "dostlar"ın bu Centcom tarzı stratejiye sahiplenmesi ve Irak ve Suriye'de şekillendirilen PKK "devletçiğini" de sahiplenmemesi elbette düşünülemez.
Gelişmeleri Türkiye'yi içten ve dıştan kuşatarak kıskaca alma ve mümkün ölçekte bir savaşa dahil etme projelerinin adım adım safhaları olarak değerlendirenler var.
İşte tam da bu süreçte CHP'nin milli güvenlik sorunu olmaktan da öte bir iç tehdit enstrümanına dönüştürülmesinde sona gelindiğinin kuvvetli sinyalleri mevcut.
Kılıçdaroğlu'nun "dostları" Millet İttifakı olmaktan öte ve gerçekte bu süreci iç savaş dizaynı üzerinde projelendirenler, beynelmilel terör ihraç eden aktörler olarak karşımıza çıkacak!
Muharrem İnce'nin büyük resme ortak olmamak adına ayrı bir saf tutması bu projeye direnç olarakta görülebilir.
Dikkat edin Muharrem İnce figürü CHP'deki bilinmeyen denklemlerin deşifresini yapacak hamle sırasını bekliyor!.
Binnur Günay
FACEBOOK YORUMLAR