Sayın Berat Albayrak'ın "istifa" beyanının ardından ortaya çıkan durumu "devlet krizi" olarak tanımlayanların gerçekte neyi beklediklerini de görmüş olduk.
Olayı kötü gidişat üzerine bina edenlerin aynı zamanda aidiyet bağı üzerinde vurgulamalarını da değerlendirdiğimizde "çöküş" senaryolarını dillendirdiklerinin arka planını görmemizde mümkün.
Küresel ekonomik kriz gerçeğinin yeni ekonomik parametre değişimlerini ve bu noktada ekonomik darbe tehdidinin netleşmesine dair çok net gelişmeler görülüyor.
Bu sebeple Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin bütün kurumlarıyla yerleşik kılınması adına iç mukavemette ve dış mukavemette yeni hamleler yapılması aşikar olmuştu.
Tam da bu noktada küresel saldırıların göğüslenmesi ve yeni stratejiler geliştirmek adına kararlar alındığını biliyorum.
Bu stratejiye küresel çetenin ABD ayağındaki konumlanmaları da dahil etmek mümkündür.
Türkiye'yi hiç bir sahada engelleyemeyenlerin yoğunlaştığı bir cepheyi daha muhkem kılmak zaruriydi ve görev değişimi yapıldı.
İstifa teamülünü tersyüz eden bu gelişmenin sosyal medya araçlarından Instagram üzerinden paylaşılması ve bu algının oluşturulması da yeni stratejinin farklı bir güzergahta, 'gelişmeleri görüyoruz ve konumlanıyoruz' mesajını barındırdığını düşünüyorum.
Başkan ve Albayrak'ın ortak istişaresiyle beraber kurmay kadrolarca şekillendirdiğini ve farklı bir diplomatik tavır olarak sunulduğu aşikar.
Bu gelişmenin genel olarak bütüncül bir resminin de çekildiğini söylemekte fayda var.
Ekonomik saldırılar ve darbe girişimlerinin en ağır noktada yoğunlaşmasına dönük sağlam bir hamle yapılmıştır.
Tam bağımsız milli bir ekonomik çizgi adına büyük bir adım atıldığına inanıyorum.
Son söz olarak, 4 Kasım'da sayın Albayrak'ın Ak Partili milletvekillerine dönük verdiği "brifing" ve yeni dönemi "olağandışı yeni hamlelerimiz olacak" şeklinde ifade edişi, bugünlere işaret ediyordu. Ve süreç sağlama alındı diye düşünüyorum.
Binnur Günay
FACEBOOK YORUMLAR