Siyonizmin Osmanlı coğrafyasını parçalamak adına bölgeyi "Ortadoğu" olarak tanımlamasının ardından hedeflediği "Büyük İsrail" rüyasında aldığı darbenin adının "Barış Pınarı" olması tesadüfi değildir.rnAsıl darbenin ne zaman olacağı ise denklemin Anadolu merkezli başlayarak Osmanlı coğrafyasında dalga dalga büyüyecek direnişle olacağı aşikar.rnSiyonizmi savaş enstrümanı olarak kullanan İngiliz aklının bütün bir coğrafyanın yeniden tanzimini bu kez daha güçlü aktörlerle yapmayı denemesi ve sonuca ulaşmak adına ortaya koyduğu projeleri dikkatli takip etmekte fayda var.rnBölgede Nusayrilere, PKK bileşenlerine ve nihâi olarak Araplara ait özerk ve uydu devletlerin yerleştirilmesi için eski kolonyal sömürge valileri hükmündeki Almanları, Fransızları ve İtalyanları coğrafyada kullanmaları yeni bir hadise değil elbette.rnSiyonizmin asıl finansörlerinin beynelmilel Neocon çetelerini yöneten İngiliz kurmay aklının olduğu tarihsel gerçekliklerle ortadadır.rnArap Baharı projesinin gerçek amacı Osmanlı coğrafyasının yeniden tanzimini içeriyordu.rnBu projeyi sekteye uğratan cephenin Ankara olması bütün hesapları yeniden gözden geçirmeyi zaruri kılmıştır.rnŞöyle geriye gidip baktığımızda Suriye politikalarında izlenen yolun projeyi tasarlayan emperyalistler için kendileri adına büyük bir hayal kırıklığı olduğunu bugünlerde daha rahat anlıyoruz.rnSuriye denklemi ya da emperyalizme hayat verecek enerji koridorunun istenilen düzeyde kontrol edilememesi bölgede farklı terör enstrümanlarını kullanmaya sevk etmiştir.rnSuriye ile beraber Irak ve İran'ı içine alan koridorun sözde "Büyük İsrail" projesi olarak adlandırılsa da gerçekte beynelmilel Neocon çetelerinin lideri konumundaki büyük İngiliz rüyasıdır!rnİngiliz rüyası diyorum, çünkü Osmanlı coğrafyası geçmişteki kolay şekillenebilir platformundan artık yönetilemez statüsüne evrildiği görülmüştür.rnBu rüyalarını bozan en önemli unsur Anadolu'nun yeniden Osmanlı bakiyesi üzerinden kadim devlet olma paradigmalarına sahip çıkmasında aranmalıdır.rnŞu gerçeği unutmamak lazım.rnAdı geçen bölgedeki bütün yığınakların farklılık arzetmesi bizleri asla yanıltmamalı.rnGerçekte beynelmilel aklın etrafında kümelenen emperyalizmin kuklaları hükmündedir.rnYerli işbirlikçileri ile her noktadan saldırmaları yeniden şekillendirilecek Osmanlı coğrafyasında paylarına düşeni alma telaşıdır.rnBugün emperyalizmin farklılık arz eden terör aparatlarının sayısının artması, kavganın nedenli büyük olduğunun yegane işaretidir.rnBu kavga çeşitlenen asimetrik saldırı tekniklerinin tamamının kullanıldığı bir sahaya dönüşmesi, "yüzyıllık" bir hesaplaşmanın da nedenli şiddetli olduğunu bize gösteriyor.rnAnadolu'nun gerçek sınırlarını ancak Osmanlı'nın gönül sınırlarını bilenler çizecektir!rnÖzellikle şunu vurgulamakta fayda var.rnGeçmişin aksine emperyalizmin metod olarak bugün en büyük silahı bloke edilen sosyolojik yığınlar ve işgal edilen zihinlerdir.rnAnadolu'nun yeni paradigması, Osmanlı'nın torunları eliyle imar edilecek "Büyük Doğu"dur!rnBütün korkuları 2023'e kadar inşaa edilecek bu kadim devlet projesinin hayat bulmasındandır.rnBinnur GÜNAY
FACEBOOK YORUMLAR