Gündemde Alaattin Çakıcı'nın Kılıçdaroğlu'na yönelik mektup yoluyla sarfettiği cümleler var.
Ne oldu da Alaattin Çakıcı Kılıçdaroğlu'na bu derece sert cevaplar vermek durumunda kaldı?
Görünen resim, Kılıçdaroğlu'nun grup toplantısında sarfettiği cümleler gibi kamuoyuna mal olsa da gerçekte olayın boyutu daha farklı.
Millet İttifakı'nın "taslak anayasa" çalışmasıyla deşifre edilen işbirliğinin gündemden düşmesi adına Kılıçdaroğlu üzerinden kamufle girişimine şahit oluyoruz.
CIA ve Gladyo'nun yerli ve işbirlikçi unsurları bu deşifre ile köşeye sıkışmışlar, çıkışın aynı etki ile kamuoyuna mal olması adına Cumhur İttifakı'nın güçlü aktörlerinden MHP üzerinden algı operasyonuna sarıldıkları görülmüştür.
Dikkat ederseniz tehdit, fikir özgürlüğü ve hakaret olarak sınıflandırılan söylemin aynı tonda ve daha ağırının Başkan Erdoğan'a yapılırken nasıl sessiz kaldıkları görülmedi mi?
Demek ki mesele Çakıcı'nın söylemi değil, CIA ve Gladyonun Milllet İttifakı'ndaki dizayn operasyonları karşısında çıkış bulma çabalarıdır.
Sizce Kılıçdaroğlu'na bu algı operasyonuna başvurmayı kim sufle etti?
Biden tarzı bir muhalefet "dizaynı"nın işaretlerini gördük.
Millet İttifakı'nı tek noktaya doğru zoraki sürüklüyorlar.
Siyaset - mafya işbirliği vurgusu bu operasyonun anahtar cümlesi.
Oysa siyaset - terör örgütü gerçeği kamuoyundan gizlenen deşifreleri beraberinde getirecek...
Binnur Günay
FACEBOOK YORUMLAR