Bir dönem Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı görevi yapan Sabih Kanadoğlu AK Parti'nin kapatılmasına dönük davada "mutlaka kapatılmalıdır" yönünde karar bildirirken, kapatma kararına ilişkin yoğun bir direniş gösterdiği hala hafızalarda.
Aynı Kanadoğlu bugün HDP'nin kapatılması davasına ilişkin "sanki bu dava sonuçlanabilir gibi kendilerini kandırıyorlar. HDP kapatılamaz" diyebiliyor.
Şimdi soru şu.
HDP formatında kenetlenip emperyalist projede rol alan yerli işbirlikçi hainler kimlerden müteşekkildir?
Eğer mesele siyasi partinin aldığı oylar üzerinden demokrasi dersi vermekse, 16 milyon oy alan seçmen kitlesinin demokratik hakları yok muydu?
Demek ki mesele siyasi partinin aldığı oylar değil, o parti üzerinden üstlenilen misyona uygun işbirlikçi yardım ve yataklık edilebilirliği üzerinden hisse kapma meselesidir.
Aynı Kanadoğlu geçmişte DEHAP için bulunan yöntemin bugün HDP için de yapılabileceğinin yol ve yöntemini gösteriyor.
Güya HDP'nin kapatma kararından etkilenmemesi için kendini "fesh" etmelidir algısına başvuruyor.
Anayasa'daki bu boşluğun var olduğuna işaret eden yol göstermeyi sizce geçmişte AK Parti kapatma davasında neden vermedi bu Kanadoğlu?
Ve o zaman AK Parti kapatılamaz, yargıtay ve anayasa mahkemesi kendisini kandırıyor neden diyemedi?
Hiç düşündük mü?
Binnur Günay
FACEBOOK YORUMLAR