Derrida'nın bir sözü var diyor ki: "Cenaze usulüne göre defnedilmemiş ise ruhu varislerine musallat olur"rnrnOsmanlı'nın ruhunun dünyanın başına musallat olmasını anlatmış adeta.rnrnOrtadoğu sorununa çare ararken altından Osmanlı çıkar şaşırmazsınız.rnrnOsmanlı, Bosna'da savaş çıkınca zihninizi birinci dünya savaşına götürür. Sırp milliyetçisinin neden milliyetçi yapıldığı ile yüzleştirir.rnrnOsmanlı'nın ruhu sizi Lozan'da Bağdat'ı neden masada bıraktın diye sıkıştırır bazen. Bir medeniyet şehrini nasıl harabe yaptınız diye hafakan olur, çöker uykularınıza.rnrnOsmanlı bir gün, bir adama "Siz öldürmeyi iyi bilirsiniz" dedirtir, tüm dünyayı eksenine toplayıp "Mikronezya'yı" saf dışı bıraktırır.rnrnHalep sokakların da harabelerin arasında gezerken "bir medeniyeti nasıl kurdum medeniler nasıl yıktı bakın?" diye fısıldar kulaklarınıza.rnrn"Astana'da masaya oturmaya hakkın var" der güç verir bazen o ruh.rnrn"Dünya beşten büyüktür" dedirtir elin cebinde emperyalist köpeklerin gözlerine baka baka.rnrnİnsan hakları dernekleri çare üretirken masa da Osmanlı vardır. "Müslüman olmayan askerlik yapmak zorunda değil" der.rnrnAramızda gezen Osmanlı'yı usulüne göre defnetmeyen Emperyaller bugün devamlı karşılaştıkları Osmanlı'nın ruhunu "ama devşirme sistemi vardı" gibi realizmden uzak saçma sapan ayrıntılar ile eleştiriyor.rnrnAkıllarınca 700 yıllık zihinler de oluşan o pozitif algıyı tersine çevirecekler.rnrnAma çıkıyor bir yiğit "istikamet kızıl elma" diyor, hepsi şaşkın....
FACEBOOK YORUMLAR