Sema Maraşlı'nın "erkekler de insan sayılsın" yazısını okuduktan sonra birşey de ben söylemek istedim.rnrnBizim toplum olarak erkek çocuğunu yetiştirme de sıkıntılarımız var. Belki tarih boyunca hep savaşmak zorunda kaldığımız için böyle olması gerekiyordu.rnrnGüçlü, yıkılmaz, her şeye dayanan, dirayetli, of demeyen erkek figürü, savaş meydanlarının vazgeçilmez aranan er kişisiydi.rnrnAma bugün geldiğimiz düzen de plaza insanlarına beyaz yaka takınca, toplumsal erkek çocuk yetiştirme anlayışımız teklemeye başladı.rnrnSünnet düğünü garabetin de eline padişah asası verilen erkek çocuğu zannetti ki, cinsel kimliğim benim en önemli silahım. O zaman gerekirse tecavüz etme hakkım bile olmalı.rnrn"Aslan oğlum" diye sıvazlanan her sırt o erkeğin omuzlarına bırakılan yük oldu.rnrnGüçlü, yenilmez, ağlarsa ayıp olduğunu düşünen erkekler karşılaştıkları her sorunu içlerine atmaya başladılar.rnrnAlamadığı koltuk takımı için suçlanan erkek, gerçekten kendisinin yetersiz olduğunu düşünmeye başladı. Filanca almayı başarmışsa o da başarmalıydı.rnrnEskiden fiziksel olarak güçlü olması gereken erkek kapitalist düzenle savaşabilmesi için zengin de olmalıydı artık.rnrnVe bunlara biz sebep olduk.rnrnKekin kabardığı santimetre kadar, erkek çocuklarının nasıl yetiştirilmesi gerektiğine kafa yorsaydık bugün boşanmaların bir çoğu gerçekleşmeyecekti.rnrnElimize emanet edilen yavruların hard disklerine "başarmak kadar kaybetmenin de insani bir haslet" olduğunu yükleyebilseydik, kaybedince oyuncağı kırılmış çocuk gibi bu kadar öfkelenmeyeceklerdi.rnrnKan varsa hepimizin eline bulaştı...
FACEBOOK YORUMLAR