Nerde o 'evrensel demokrasi ve insan hakları ilkeleri'? Nerde o 'çağdaş batı değerleri'? Öyle atıp tutmalarla olmuyor. Başkalarına akıl vermekle olmuyor. İş başa düşünce belli oluyor. Hiç bir batılı ülke, suçu Yunanistan'ın üstüne atıp da kendini kenara koyamaz. Balığı yerken iyi, kılçığı boğazına batınca kötü. Nihayet bu gün Finlandiya'dan Yunanistan'a eleştiri geldi. Eleştiri yetmez. 'Hop; N'apıyorsun sen' diye elini tutmak lazım. Hem o kadar para akıt, hem sesini çıkarma, bunun adı suç ortaklığıdır. Sığınmacı hakkı hukuku falan her şey ayaklar altındadır.rnBatıda aklı başında olanlara bir sözüm yok. Kendi ülkelerinin ırkçılığına karşı sesini yükseltenlere bir sözüm yok. Ama hemen bütün batılı yönetimler sınıfta kaldı. Dün Yunanistanlı dostların ırkçılık protestosu vardı, bu gün bir güzel haber de Kıbrıslı dostlardan geldi. Rum yönetiminin corona virüsü bahane ederek aldığı giriş çıkışları yasaklama kararını hem Türk hem de Rum demokratları protesto ettiler.rnAnladınız mı Türkiye'nin yıllardır neler çektiğini? Dört milyon mülteciyi ne fedakarlıklarla misafir ettiğini. 40 Milyar dolar harcadık derken işkembeden atmadığını. Üstelik kendi ırkçı faşistlerinin sığınmacı düşmanı politikalarına rağmen. Sırf sığınmacıları kötülemek için halkın bencil duygularını kaşıma amaçlı yaptıkları manipülatif propagandaya rağmen. Daha durun; bu başlangıç. Türkiye sığınmacıları 'zorla' ülkesinde tutma politikasını bıraktı. İsteyen istediği yere gidebilecek. Ama gitmek istemeyen de zorla gönderilmeyecek. Buna rağmen Avrupa nelerle karşılaşacak hep beraber göreceğiz.rnSığınmacılığın sebeplerini Türkiye yaratmadı. Bunu hep almaya alışmış, ama bir dirhem bile vermemeye şartlanmış batılı ülkelerin emperyalist politikaları yarattı. Bu gün kendi metropollerine doğru tabanvay yürüyen o insanların ellerinde avuçlarındakileri aldıkları gibi, bir de alt kültür olmakla, ilkellikle falan aşağıladılar. Buna rağmen Türkiye, sırf nasıl davranacaklarını bildiği için sığınmacılara sahip çıktı. Onları Türkiye'de tutmak üzere anlaştı. Bu anlaşma şartlarına de uymadılar. Hem kel, hem fodul.rnTürkiye yeni sığınmacılar gelmesin diye Suriye'de harekatlar yaptı. O insanları yerlerinde tutmak için çaba harcadı. Bunu yaparken kayıplar verdi, kendi muhalefeti tarafından 'savaş heveslisi' olmakla suçlandı. Buna rağmen elinden tutmadılar. Yardımcı olmadılar. Konuştuklarını, verdikleri sözleri tutmadılar. Tam tersine ırkçı ve gerici muhalefeti forse ettiler. Ve şimdi öyle bir an geldi ki Türkiye yeni sığınmacıları kaldıramaz. Gitmek isteyenleri durduramaz. Artık herkes kaderinden payına düşeni alacak. Takke düşecek, kel görünecek.
FACEBOOK YORUMLAR