Ben CHP li olsam partimin 'cumhur ittifakı'na katılmasını önerirdim. rnŞaka değil ha; ciddi ciddi.rnBöylece 2019 daki seçimde Cumhurbaşkanlığını Recep Tayyip Erdoğan'a bırakır ama parlamentoda, başka türlü davranarak elde edemeyeceğim hatırı sayılır bir vekil sayısı elde ederdim.rnrnBu şekilde partinin, Tayyip Erdoğan sonrası dönem için önünün açılacağını savunurdum. Zaten Erdoğan varken, ve de halkın ona yönelik bu sevgisi sürerken onu geçmek CHP açısından imkansızdan da ötedir. Böyle olduğunu bildikleri için de gerginlikten medet umuyorlar.rnrnTabi bu durum, Türkiye'de siyasetin 'normalleşmesine' yol açardı. Kötü mü olurdu; bence değil. Şimdiki CHP yönetimi 'gerginlik' politikasından medet umuyor. Gel gör ki bu politikanın CHP nin yararına sonuç vermediği ve de verecek olmasının çok ihtimal dışı olduğu ortada. Neden vermiyor? Çünkü bu gerginlik politikası Türkiye'nin çıkarına değil; tam tersine Türkiye bundan zarar görüyor. Halk da aptal değil; bu zararı gördüğü için CHP den daha da uzaklaşıyor, güvenli limanlara demirliyor. CHP ise bu gidişata müdahale etmek yerine gidip marjinallere yaslanmayı tercih ediyor. Bu ise partiyi kitle partisi olmaktan uzaklaştıracak bir yoldur.rnrnDemek istediğim; siyasette gerginlik yerine normalleşme, CHP nin siyasi geleceği açısından daha yararlı olur kanısındayım. Diğer yönde ısrar, bu partiyi giderek marjinalleştirecek ve yok oluş sürecine sokacaktır. Aynı zamanda, halkın da karşısına dikecektir.rnrnPeki CHP nin böyle radikal bir yön değişimine gücü ve kadrosu var mı? Ne yazık ki yok. Yönetimde buna cesaret edecek ne demek, sözünü bile edebilecek bir kişilik görünmüyor. Tabana gelince; yıllardır Tayyip Erdoğan'a karşı kin ve nefret duygularıyla yüklenmekten başka ideolojik, politik, teorik hiç bir şey verilmemiş bir tabandan, içinden çıkılamaz bir duruma düşmüş partinin buradan çıkış yolu için nasıl bir öneri, talep gelebilir ki? Ya da radikal bir yön değişimi öneren olursa ona ne kadar destek gelebilir?rnrnAnlayacağınız CHP yaşayan bir ölüdür. Gelecekte kendisine yer yoktur. Bakmayın bu günkü varlığını da geçmişin nostaljisine, bir de 'endişeli' kent soyluların endişelerine borçludur. O da bunu bildiği için halk çoğunluğuna yönelmek yerine bu endişelere yaslanmayı tercih ediyor. Çünkü o çoğunluğu kaptırmış, aslında onunla yolunu ayırmış bir partidir. Bu saatten sonra işi çok zordur. Ancak 'şeytanın aklına gelmeyecek' fikirlerle yaşamını devam ettirebilirse ettirebilir.
FACEBOOK YORUMLAR