TÜRKİYE SALGINA KARŞI İYİ DEĞİL, ÇOK İYİ BİR SINAV VERMEKTEDİR?

Bir kere işi başından sıkı tutmuştur.
Çok değerli ve uzman bir ekip olan Bilim Kurulu ile salgın tamamen bilimsel yöntemlerle takip edilmekte ve bilimsel verilere göre müdahale edilmektedir.

Bununla birlikte maneviyat yönü ihmal edilmemiştir. Minarelerden okunan, ezan, sala ve dualar halkın moralini diri tutmaktadır.

Bu ikisini birbirinin karşısına koymamıştır; bir başka deyişle hem deveyi bağlamış, hem Allah'a avuç açmıştır.
Virüs henüz ülkemize girmeden gerekli ilaç tedarikleri yapılmıştır.

Ülkemize girişinden itibaren de yakın takibe alınmış, yayılması kontrol altında tutulmuş, günlük verilerin mesajları çok iyi analizlenerek gerekleri yerine getirilmiştir.

Sağlık çalışanlarımız canla başla mücadele vermekte deyim yerindeyse destan yazmaktadırlar.
Teşhis ve tedavide hızlı davranılmış, akılcı ve yeni yöntemler denenmiş, iyi sonuçlar alınmıştır.
Gerekli bütün tedbirler yerinde ve zamanında uygulanmış, halkla devlet bütünleşmesi sağlanmış, ihlaller takip edilerek minimumda tutulmuş, karşı tedbirler alınıp uygulanmıştır.

Başka ülkelerden ilaç ve test dışında hiç bir malzeme talebine ihtiyaç duyulmamıştır. Eksikler zamanında giderilmiş, maske, koruyucu elbise, dezenfektan, solunum cihazı gibi ihtiyaçların ülkenin iç dinamikleri harekete geçirilerek ihtiyaçtan fazlası üretilmiştir.

Kendi ihtiyaçlarımızı karşıladığımız gibi 50 den fazla ülkeye yardım eli uzatılmıştır.
Yurt dışındaki vatandaşlarımız ülkemize taşınmış, kontrollü olarak adaptasyonları sağlanmıştır.
Başta Sağlık Bakanımız ve Bilim Kurulu üyeleri olmak üzere bilim insanlarımız halkı sürekli bilgilendirmiş ve bilinçli davranmaya yönlendirmiştir.
Koruyucu malzeme, test ve tedavi giderleri hastanın maddi durumuna bakılmaksızın ücretsiz olarak devlet tarafından karşılanmaktadır. Bu davranış hızlı önleme ve hızlı müdahaleyi mümkün kılmıştır.
Bunlara eklenecek benim aklıma gelmeyenler de vardır mutlaka. Bütün bunların katkısıyla sonuç alıcı ve başarıya doğru kontrollü bir gidiş vardır.

Hata ve eksiklikler de vardır ama kadı kızındaki kadardır.
Bu kadar yapılan işin içinde, eksik kalan, hatalı işlerin üzerinde fırtınalar koparmaya çalışmak olumlu gidişe yardımcı olmamaktadır. Zaten bunu yapanlar, ya da yalan ve çarpıtmayla karalamaya çalışanlar iyot gibi açığa çıkmaktadırlar. Onların felaket tellallıkları moralleri bozmaya, iyiye gidişi yolundan çıkarmaya muvaffak olamamıştır. Kötücül ve karamsar düşünce sahipleri kendi kötülükleriyle kalmışlardır.
Haydi Türkiye; iyiye doğru gidişe emin adımlarla devam...