"Edpot: Sessiz Devrimin Adı Türkiye"
Dünyada bazı gelişmeler vardır ki, sadece bir teknolojik ürün olarak değil; aynı zamanda bir medeniyetin, bir devletin, bir milletin zihinsel sıçrayışı olarak tarihe geçer. İşte TÜBİTAK’ın geliştirdiği Edpot sistemi tam da böyle bir hamledir.
Edpot nedir?
Edpot, gelişmiş bir elektronik harp sistemi. Sadece bir radar değil. Sadece bir algılayıcı değil. Sadece bir savunma aracı da değil. O, gökyüzünü, yeryüzünü ve sinyal alanlarını tarayan, tehditleri anında teşhis edip tespit edebilen, elektronik sinyallerle savaşan yeni nesil bir milli kalkan.
Düşünün:
Bugüne kadar NATO ülkelerinin bile erişemediği seviyede bir sinyal işleme kabiliyeti, yapay zekâ destekli tehdit analiz motoru, radar karartmalarını aşan sinyal çözümleme algoritmaları ve tüm bunlar yerli olarak geliştirildi. Bu bir savunma sistemi değil, bir strateji sistemi.
Edpot bir teknolojiden fazlasıdır. Edpot, bir duruştur.
Bu sistemin asıl gücü; yazılımında, işlemcisinde ya da radyo frekanslarında değil. Asıl gücü, “artık kendi teknolojimizi üretiriz” diyen bir devlet aklında saklı.
Bu sistem, dışa bağımlılığı sıfırlama, kendi kaderini çizme iradesidir.
Türkiye’nin sessiz ve derin devrimi
Bugün artık savaşlar sadece cephede, topla, tüfekle yapılmıyor. Bilgiyle, sinyalle, veriyle, algoritmayla yapılıyor. Edpot, bu savaşların görünmeyen kahramanı olacak.
Tank görmeden tankı hissedecek, uçak görmeden gökyüzünü okuyacak, tehdit gelmeden tehdidi teşhis edecek. Çünkü geleceğin ordusu, bilgiyle zırhlanmış ordudur.
Milli Teknoloji Hamlesi’nin Taçlarından Biri: Edpot
İHA’lar, SİHA’lar, TCG Anadolu, Kaan uçağı… Bunların hepsi bir zincirin halkasıydı. Şimdi bu zincirin görünmeyen ama en stratejik halkası eklendi: Edpot.
Bu sistem, sadece bir silah değil, bir savunma vizyonudur.
Türkiye, artık başkalarının planlarını çözmeye çalışan değil; kendi planlarını yazan, hatta yazdığı planları koruyacak araçları kendi yapan bir ülke.
Edpot, işte bu sürecin derin sessizliğinde atılan en gür adımlardan biri.
Son söz:
Edpot, bir milattır.
Ve Türkiye, artık sadece gözetlenen değil, gözetleyendir.
Sadece savunulan değil, savunandır.
Sadece izleyen değil, iz bırakandır.
Çünkü bu millet, bilgiyle yoğrulmuş iradenin, bağımsızlıkla beslenmiş zekânın, geleceğe yürüyen cesaretin adıdır.
Strateji Uzmanı
Gazeteci Yazar
Gökalp Şentürk
FACEBOOK YORUMLAR