İnsan: Etkileyebilen Ama Etkilenmeyen Olabilmek.

 

İnsan hayatının en güçlü yönlerinden biri, çevresine etki edebilme yeteneğidir. Fikirleriyle, davranışlarıyla, duruşuyla çevresindeki insanları, olayları ve hatta dünyayı değiştirebilir. Ancak bu süreçte etkileyici olmak kadar, dış etkiler karşısında kendi dengesini koruyabilmek de önemlidir. Etkileyebilen ama etkilenmeyen bir insan olabilmek, bir bireyin yalnızca güçlü bir karaktere değil, derin bir içsel farkındalığa ve sağlam değerlere sahip olmasını gerektirir.

Etkileyebilmenin Gücü

Etkileyici bir insan olmak, bir liderlik özelliğidir. İnsanlar sizi takip eder, sözlerinizin arkasında durur ve davranışlarınızdan ilham alır. Etkileyebilmek; bilgi, empati ve duruşun birleşiminden doğar. Ancak bu güç doğru şekilde kullanılmalıdır.

Etkileyici Bir İnsan Nasıl Olur?

1. Duruşuyla İlham Verir: Sözlerden çok, tutarlı davranışlarla çevresine mesaj verir. Bir insanın karakteri, onun en güçlü etkileyici unsurudur.

2. Fikirleriyle Dönüştürür: İnsanları ikna edebilmek ya da onlara yeni perspektifler sunmak, etkileyici bir insanın temel özelliğidir.

3. Davranışlarıyla Çevresini Şekillendirir: Kendi duruşunu ve değerlerini yaşayan bir insan, çevresindekileri de bu değerlerle etkileyebilir.

Etkileyebilmek, yalnızca güçlü bir irade ve karizma gerektirmez; aynı zamanda empati ve duygusal zeka da bu gücün temel taşlarıdır.

Etkilenmemek: Dış Etkilere Karşı Dirençli Olmak

Etkileyebilen bir insanın en büyük tehlikesi, çevresindeki etkiler tarafından yönlendirilme riskidir. Etkilenmemek, yalnızca duygusal ve zihinsel bir savunma değil; aynı zamanda bir kimlik ve değerler meselesidir.

Etkilenmeyen İnsan Nasıl Olur?

1. Kendi Değerlerine Sadık Kalır: Dış dünyadan gelen etkiler ne olursa olsun, öz değerlerini korur. Bu, bir pusula gibi hareket ederek insanın yönünü belirler.

2. Kendini Tanır: Kim olduğunu, neyi savunduğunu ve hayattan ne istediğini bilen bir insan, dış etkilere karşı daha dirençlidir.

3. Manipülasyona Kapılmaz: Etkilenmeyen insanlar, başkalarının fikirlerini sorgusuzca kabul etmez, analiz eder ve kendi doğrularını oluşturur.

Etkilenmemek, pasif bir direnç değil, bilinçli bir duruştur. Bu, kişinin kendine güveni ve farkındalığı sayesinde gerçekleşir.

Etkileyebilmek ve Etkilenmemek Arasındaki İnce Çizgi

Etkileyebilmek, insanın çevresiyle etkileşim kurmasını gerektirir. Ancak bu etkileşim sırasında etkilenmeme durumu, insanın kendi varoluş dengesini kaybetmemesiyle sağlanır. Bu dengeyi bulmak, ciddi bir irade ve bilinç gerektirir.

Bu Denge Nasıl Sağlanır?

1. Sağlam Bir İçsel Dünya İnşa Ederek:

İnsan, kendi iç dünyasını sağlam bir şekilde inşa ettiğinde, dış dünyanın dalgalarından etkilenmez. Meditasyon, farkındalık çalışmaları ve kendini geliştirme, bu sürecin bir parçasıdır.

2. Öz Değerlere Bağlı Kalarak:

İnsan, etkileyebilmek için çevresiyle uyum içinde olmalı; ancak kendi öz değerlerinden taviz vermemelidir.

3. Eleştirel Düşünme ile:

Gelen her bilgi veya etki, analiz edilmeli ve sorgulanmalıdır. Eleştirel düşünce becerisi, etkilenmemenin temel araçlarından biridir.

Etkileyen Ama Etkilenmeyen İnsan Olmanın Zorlukları

1. Toplumun Baskısı:

İnsanlar genellikle uyum sağlamak için çevrelerinden etkilenme eğilimindedir. Ancak etkileyen ama etkilenmeyen bir insan, bu baskılara karşı koymayı başarır.

2. Yalnızlık Riski:

Dış etkilerden bağımsız kalmak, bazen yalnızlaşmayı da beraberinde getirebilir. Etkilenmeyen insanlar, kendi iç dengelerine güvendikleri için bu yalnızlıkla barışık olmalıdır.

3. Tutarsızlıkla Suçlanma:

Çevresini etkileyen insanlar, bazen değişmeyen duruşları nedeniyle eleştirilebilir. Ancak bu, onların öz değerlerini koruma kararlılığıdır.

Etkileyen Ama Etkilenmeyen Olmanın Prensipleri

1. Önce Kendinizi Tanıyın:

Kim olduğunuzu, neye inandığınızı ve hangi değerleri benimsediğinizi bilmek, etkilenmemenin temelidir.

2. Dış Etkiler Karşısında Sakin Kalın:

Eleştiri, övgü veya manipülasyon karşısında duygusal tepkiler vermekten kaçının. Kendi duruşunuzu sakinlikle ifade edin.

 

3. Başkalarına İlham Verin Ama Kendinizi Kaybetmeyin:

Çevrenizi etkilerken, kendi kimliğinizi kaybetmemek için dengeli bir duruş sergileyin.

4. Bilgi ve Farkındalığınızı Artırın:

Bilgili ve farkında bir insan, etkileyici olduğu kadar dış etkiler karşısında dirençli olur.

Sonuç: İnsan Olmanın Zirvesi

Etkileyebilen ama etkilenmeyen bir insan olabilmek, hem çevresine katkıda bulunma hem de kendi kimliğini koruma arasında mükemmel bir denge kurabilmektir. Bu, yaşam boyunca süren bir öğrenme ve gelişim sürecidir. İnsan, kendi öz değerlerine sadık kaldıkça, çevresine daha güçlü bir şekilde etki edebilir. Gerçek güç, sadece çevreyi değiştirebilmekte değil, bu süreçte kendini değiştirmemekte yatar.

Bir kişi, çevresine ışık saçarken kendi kaynağını asla tüketmemelidir. Çünkü etkileyen ama etkilenmeyen bir insan, hem kendisi hem de çevresi için bir denge ve rehberlik kaynağıdır.

 

Strateji Uzmanı 

Gazeteci Yazar 

Gökalp Şentürk