Suriye Nereye Gidiyor?
Türkiye’nin Stratejik Hamlesi: Büyük Türkiye Dünyayı Şaşırtıyor
Suriye'deki son gelişmeler, sadece bölgeyi değil, dünya politikasını da derinden etkileyen önemli bir dönüm noktasıdır.
Türkiye, gerçekleştirdiği hamlelerle dünya sahnesinde güçlü bir oyuncu olarak yeniden ortaya çıkmış ve kimsenin beklemediği bir stratejiyle tüm dünyayı şaşırtmıştır.
Büyük Türkiye, yalnızca beklenmedik hamleler yapmakla kalmamış, aynı zamanda tüm dünya tarafından takdir edilmiştir. Bugün gelinen noktada, Suriye'deki tüm yönetim, Türkiye'nin kontrolü altına girmektedir. Ancak, bu sürecin sürdürülebilir olması ve doğru şekilde yönetilmesi için kritik bir nokta var: Burada çalışan herkes, Türkmen, Arap veya Kürt fark etmeksizin, Türkiye’nin çıkarları doğrultusunda hareket etmelidir. Hata yapma hakkımız yok. Ankara’da yapılan hatalar ortadayken, strateji artık yalnızca derin Türk aklına bırakılmalı.
Esad Rejiminin Sonu ve Yeni Dönem
Esad rejiminin sona ermesi, Suriye’de yeni bir dönemin kapılarını aralamıştır. Ancak bu dönemin sadece yönetim değişikliği ile sınırlı kalmaması, aynı zamanda adil ve kapsayıcı bir yönetim anlayışının hayata geçirilmesi gerektiği açıktır. Türkmenler, Suriye’nin ikinci en büyük etnik grubu olarak, bu yeni yapılanmada hak ettikleri yeri almak için elbirliğiyle hareket etmelidir.
Türkmenlerin, Türkiye Cumhuriyeti’ne güvenenlerin yanında olacağı bir süreçte, haklarının korunması ve daha güçlü bir konum elde edilmesi gerekmektedir.
Türkmenler İçin Yeni Dönem: Hak ve Talepler
1. Siyasi Temsil ve Eşit Haklar
Yeni Suriye yönetiminde, Türkmenlerin ve diğer tüm grupların eşit haklara sahip olması sağlanmalıdır. Bugüne kadar Türkmenler, sürekli olarak küçümsenmiş ve horlanmışlardır. Artık bu haksızlık son bulmalı. Türkmen nüfusunun yoğun olduğu bölgelerde yerel yönetimlerin Türkmenlerin kontrolünde olması sağlanmalıdır.
Ancak burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, eski yönetici kadroların yerine, halkın çıkarlarını savunacak, bağımsız bir şekilde hareket edebilecek yeni ve nitelikli isimlerin getirilmesidir. Eğer eski kadrolarla devam edilirse, değişimden söz etmek mümkün olmayacaktır. Parlamentoda, Türkmenlerin çıkarlarını ön planda tutacak ve menfaatlerini geriye bırakacak liderler ve temsilciler gereklidir. Aksi takdirde eski düzen devam eder.
2. Kimlik ve Kültürel Haklar
Yeni Suriye’de Türkmen kimliği anayasal güvence altına alınmalı ve bu kimliği temsil eden kişiler büyük bir özenle seçilmelidir. Türkmenler, kendi kültürlerini özgürce yaşamalı ve bu hakları uluslararası standartlarda korunmalıdır. Türkmenlerin kültürel varlıkları ve kimlikleri, sadece bir etnik grup olarak değil, Suriye’nin zengin kültürel mozaiğinin önemli bir parçası olarak korunmalıdır.
3. Toprak ve Mülkiyet Hakları
Esad rejimi döneminde, Türkmenlere ait topraklar ve mülkler büyük ölçüde el değiştirmiştir. Ankara’da olan gerçek haritalar ortaya çıkarılmalı. Bu mülklerin ve toprakların yeniden adil bir şekilde değerlendirilmesi ve Türkmenlere ait hakların iade edilmesi gerekmektedir. Türkmenlerin bu topraklardaki tarihi hakları, adaletli bir şekilde geri verilmelidir.
4. Güvenlik ve Bölgesel Kontrol
Türkmen bölgelerinde güvenliğin sağlanması ve halkın huzur içinde yaşaması için, Türkmenlerin kendi savunma mekanizmalarını oluşturmasına izin verilmelidir. Yerel halkın, kendi güvenliğinden sorumlu olması, bölgedeki istikrarın sağlanmasında önemli bir rol oynayacaktır. Türkiye’nin desteğiyle, Türkmenlerin bölgedeki güvenlik sorumluluğu güçlendirilmelidir.
5. Uluslararası Destek ve İş Birliği
Yeni Suriye’nin inşasında Türkiye, yalnızca söz sahibi değil, tam anlamıyla kontrolü elinde tutmalıdır. Türk iş adamları, bölgenin yeniden yapılandırılmasında ve ekonomisinin canlandırılmasında önemli rol oynamalıdır. Suriye, Orta Asya'nın yıldızı olmaya aday bir bölge haline getirilmelidir.
Sonuç: Türkiye’nin Başta Olması Biz Türkmenler İçin Yeterlidir
Bu yeni dönemde Türkmenler için tarihi bir fırsat söz konusudur. Suriye’nin geleceği, yalnızca bir etnik grubun değil, Türkmenler gibi asli unsurların da katkısıyla şekillenecektir. Türkiye’nin desteğiyle, Türkmenler hem Suriye’nin geleceğini belirleyen güçlerden biri olacak hem de kendi haklarını kazanacaklardır.
Suriye üçe bölünse bile bu üç bölge veya bu devletlerin kontrolü Türkiye'nin elinde tutması gerekir. Ayrıca Türkiye bu bölgedeki diğer devletlerin kendi başlarına hareket etmesine izin verilmemeli, Türkiye’nin bölgedeki hakimiyeti güçlendirilmelidir.
Çünkü bu topraklarda gerçek bir düzenin sağlanması, Türkiye’nin liderliğinde mümkün olacaktır. Daha iyi bir dünya için Türkiye’nin gücü ve büyüklüğü daha fazla olmalıdır.
Türkmenler, bu süreçte yalnızca bir etnik grup olarak değil, aynı zamanda Suriye’nin yeniden inşasında önemli bir aktör olarak yer alacaklardır. Türkiye'nin desteğiyle, bu topraklarda barış, güvenlik ve refah tesis edilecektir.
Strateji Uzmanı
Araştırmacı Yazar
Gökalp Şentürk
FACEBOOK YORUMLAR