8 Mart Dünya kadınlar günü'ne özel

8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ için yazmak istediğim en çarpıcı konu..;rnrnEğer mahşerde beni yaratan yüce kudrete bir soru sorma hakkım olursa, soracağım tek soru şu olacak; Kur'an'dan bile nakille en doğru,en güvenilir fetvalarda bile kadını aşağılamak kul hatası mı yoksa gerçekten de öyle mi? Kuran'ın aslı cins ayrımı yapmaz,tüm insanoğluna eşit inmiştir ama içtihatde yorum cins'den geliyor,işi karıştıran bu..!rnrnCinsiyeti bile olmayan Yaratıcıyı erkekleştirip Kuran'ı bile erkek dilinden,ruhundan yorumlayan ümmet dünyasında bile kadın pazarda köledir.. Kadını evde oturtan,dışarı çıkmasına bile fetva vermeyen fıkıhın gerçek korkusu kadını kendi nefsinden uzak tutmaktır..Sokakları bile kendine mekan tutmuş erkek cinsi kadını çevresinden yok etmek yerine kendi vahşi nefislerini yokedebilselerdi,Kuran fıkıhını erkek cinsine çevirmezlerdi..rnrnGünümüz kadınların edepten daha bir uzaklaşıp yozlaşması da direk bu aşağılamanın yıllar içinde getirmiş olduğu sonuçtur.. Belki de kadın ile erkek şimdi eşitlenmiş gibi görülmektedir. Erkeğe normalleştirilmiş her atıf  neredeyse aynı performansı yakalamış Kadın için infial yaratmıştır. Zaman içinde keşke Kadın'ın ahlaki çöküşü erkeğe yaklaşması yerine erkeğin edep ve ahlakı eski Edepli kadınlarımızın seviyesine geri dönüş yapmış olsaydı. rnrnYüce yaradan eğer bir kadından peygamber yapmadıysa fıtratı anaç olan kadının zalimleşemeyeceğindendir çünkü Peygamber yeri geldiğinde zalim de olmak zorundadır. Peygamberlik makamı salt teblih,vahiğ makamı değil aynı zamanda hükümdarlık makamıdır da.. Son söz olarak eğer kadının kadına olan düşmanlığı da son bulursa birgün, erkek egemenliğini ve erkek son söz'cülüğünü kırabilir. Tek şart şudur ki, kadın bunu erkekleşerek başaramaz,kadın da yanlış yoldan dönmelidir.Bunu ancak edebinin çizgisinden şaşmadan, kadınlıktan çıkmadan yapabilir....!