DOĞAN MEDYA GRUBUNUN SATIŞI İLE TÜRKİYE KABUK DEĞİŞTİRECEK..!

Aydın Doğan'ın aldığı bu tarihi karar yüz yılın en büyük kararıdır. Bilindiği gibi bir ülkenin başına gelebilecek en kötü talihsizliklerin sac ayağından biri medyadır. Darbeler, iç savaş ve iç kaoslar, terörle mücadelede ateşleme rolünü başarıyla üstlenir. Ülkemizde de Doğan Medya böyle bir misyonu defalarca üstlendi ve çoğu zaman da başarılı oldu.rnrnDikkat çekmek istediğim nokta ise Türkiye'nin medyası olmamış olmasıdır. İktidarı eleştirmek, muhalif bir söylemin medyası olmak bir ülkenin sağlıklı ve demokratik seyri için olmazsa olmazıdır yeter ki muhalif duruş Türkiye'nin menfaatine olsun. Ancak Doğan Medya hiç bir zaman Türkiye'nin menfaatine muhalefet üretmedi. Bilakis Batı'nın basın temsilciliğini yaptı. Sık sık Erdoğan'la karşı karşıya gelmesi de bu yüzdendi.rnrnTürkiye yüz yıldır Milli Devlet şuurunun ülkede sadece iktidar boyutunda değil her hücreye yayılamamasının sıkıntısını yaşadı. Milli bir iktidarla birlikte olması gereken milli muhalefet, milli basın, milli özel sektörel sanayi, milli STK'lardı. Bu sistemi oturtan ülkeler güçlü devlet skalasına yerleşirken Türkiye kendi makus kaderiyle dalgalanıp durdu. Örneğin bu hücreleri sisteme entegre etmiş ülkelerde iktidara kim gelirse gelsin ülke menfaati söz konusu olduğunda her ağızdan aynı ses çıkar, iktidara muhaliftir ancak ülke çıkarlarında herkes birleşir. Bizler de yıllardır bunu yazmıyor muyuz?rnrnTürkiye'nin menfaatine top yekün ne zaman birlik olacağız ki gelecek yılların projeleri artık bugünden çizilsin ve kim gelirse gelsin, her gelen onun üzerine bir taş koysun. İşte bu önemli sac ayağının üçüncü ayağı Millilikten uzak, Batı'ya hizmet eden bir medya grubu el değiştirdi ve Türkiye'nin kaderini değiştirdi, milletçe de bize umut oldu.rnrnDoğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan ile Demirören Medya Grubu’nun sahibi Erdoğan Demirören arasında gerçekleştirilen satış anlaşması sonrasında; Doğan Medya Grubu bünyesindeki Hürriyet, Posta, Fanatik gazeteleri ile Kanal D, CNN Türk, D-Smart, Doğan Haber Ajansı (DHA) kuruluşlarının yeni sahibi Erdoğan Demirören oldu. Umudumuz o ki, Türkiye daha millileşecek ve buna değişen medya da fazlasıyla katkı sağlayacak.rnrnAydın Doğan da artık anladı ki Türkiye değişiyor, pijama ile karşılayabileceği bir Başbakan yok artık, hatta olmayacak da. Batı'nın istediği bir Siyasete yön verebileceği günler çok geride kaldı. Halk tabanında büyük bir uyanış vuku buldu. Eskisi gibi algılar, yalan haberler, subliminal mesajlar halk içinde yerini bulmuyor. Ne yapsalar olmuyor, kaosu ateşleyemiyor, ayrışmayı besleyemiyor. İşte bu ivmeler Türkiye'ye kabuk değiştireceği önemli reflekslere sebep olacak.rnrnÖte yandan aynı zihniyetin bazı sanayicileri değişen Türkiye'nin kendi çıkarlarına ters memnuniyetsizliğinden teker teker paralarını Batı'ya kaçırmaya başladı. Ülker'den sonra şimdi de Aydın Doğan parasını alıp, tası tarağı toplayıp gidebilir.rnrnÖte yandan Rahmi Koç'da sırada olabilir. Ocak ayında basına verdiği bir demeci hatırlayalım; "Biz Türkiye için kâfi derecede büyüdük, iki derece büyük geliyoruz artık. Yani Arçelik iki puan daha pazar payı alsa Rekabet Kurulu hemen çok şey yaptınız, durun diyor. Artık yatırımlarımızı Yurtdışına taşıyoruz" Elbette ki artık Türkiye'de ülke çıkarından çok cebine çalışan sanayici ve postalların sözcülüğünü yapan müstemleke basın kendine bir yer bulamaz, gitmeleri bundan. Hiç birinin gitmesi Türkiye'yi sarsmaz, etkilemez. Yeter ki kalan milli sağlar bizim olsun.rnrnArtık her kim olursa olsun; birey, iktidar, muhalefet, sanayici, akademisyen, kamu, özel sektör kendinden önce Ülkesinin menfaatini ve bakaasını düşünsün.rnrnBizi kim tutabilir?rnrnHiç kimse...!