rnrnNato'dan çıkalım söylemlerinin yeniden baş gösterdiği şu günlerde böyle bir eylemin hiç de akılcı bir strateji olmadığını yeniden yazalım..! rnrnNATO; ABD'nin değil, üyesi olan ülkelerin birliğidir. Bugüne kadar ABD'nin birliği Başak güç olarak yani kendi malı gibi yürüttüğü doğrudur tıpkı BM'yi de Başak güç olarak idame ettirdiği, çıkarları ve kendi talepleri doğrultusunda yürüttüğü gibi. rnAncak son yıllarda bu durum değişiyor. Kudüs kararında BM oylamasında Erdoğan'ın da baskılarıyla BM ülkeleri ABD'ye orada dur diyebildi ve karizmayı nasıl çizdirdiğini hepimiz büyük bir keyifle izlemiştik. rnŞimdi aynı tepkiler NATO içinde de büyüyor. Son Nato zirvesinde Trump neredeyse tüm NATO üyeleri ile itilaflıydı, istenmeyen adam olarak zirveye iştirak etti. Bunun sebebi ise ABD'nin kendi çıkarlarına keyfi ambargoları ve askeri yaptırımları. rnSon İran ambargosu ve yaptırımları neticesinde ambargoyu delen NATO AB ülkelerine de cezayı kesmişti. Özellikle Nato ülkelerinin İran ile askeri anlaşmaları var ve ABD'nin şımarıklığı yüzünden böyle bir pazarı neden kaybetsin? rnİşte bu yüzden artık ABD'nin kendi çıkarlarına BM'yi ve NATO'yu kullanarak ambargo ve yaptırımlar uygulaması tarihe karışmak üzere. rnDün yine aynı ses tonundan Türkiye'yi ambargo ve yaptırım ile tehdit etmesi boş tehditlerdir. Ambargoya zorlanan ülkeler, NATO ve BM; "Senin papazından bizene, yahut İran husumetinden; Biz iş yapıp para kazanıyoruz" diyorlar artık..! rnABD'nin Başak Gücü eriyor. rnGavura kızıp oruç bozulmaz, NATO bize lazım. Bırakalım ABD dışarıda kalsın, biz içeride..! rnİnci Salar
FACEBOOK YORUMLAR