Bunu yavaş yavaş yaparak bir ırkın, ulusun fikrî genlerini tahrip ederek yerine proje mottoları yerleştirdiler.
Cumhuriyet çok kapsamlı, binlerce başkalaşım parametrelerini barındıran bir projeydi, işgallere karşı üretilmedi, bizatihi işgallerle birlikte eşgüdümlü başlatıldı.
Giriş bölümünün ertesinde gelişme bölümü yalan tarihi çocuklara zerk etme, sonrası kuşakta gençlerle yeni ülküler geliştirme ve en son kuşakta ise Anne/Baba (ebeveynler) anlatıcı toplumları inşaa etmek üzere projeyi tamamladılar.
Bugün CHP'nin umudunu yitirmediği tek nokta bu!
70 yıldır %25'i aşamayan seçmen ve uyuşturulmuş kitlesi ile sıkışmış çırpınıyor. Bu makus oranı yükseltmenin ve yeniden bir ilizyon tarih yaratmanın tek yolu çocuklar ve gençler üzerinde hakimiyet kurmak, tek güvendikleri bu..
Kısmen başarmıyorlar da değiller, zira üniversite çevrelerine girdiğinizde bu dehşet verici gerçeği görüyorsunuz. İmamoğlu'nun 23 Nisan'da çocuklara bir broşürle Erdoğan ve darağacı, teröristlerin başta saf tuttuğu gösteri ve hak arayışı fotoğraflarla algıda seçicilik yoluyla zehirli bir fikir enjekte etmesi Cumhuriyet'in ilk yıllarında yapılanlarla örtüşmüyor mu?
O yıllarda da 23 Nisan zehirli bir çocuk şarkısında;
“İşte bugün bir meclis kuruldu. Sonra hemen padişah kovuldu. Bugün 23 Nisan, hep neşeyle doluyor insan” diyerek 100 yıl subliminal yolla çocukların zihinlerinde Padişahı kovup durmadılar mı?
Bugün Cumhuriyet ile bir derdimiz yok, Cumhuriyet'i yıkıp yeniden Saltanatı getirmek gibi bir derdimiz hele zinhar yok. Ancak bu Cumhuriyet yürüyecekse, Cumhuriyet'in sadece kendilerine Demokrasi şekli üzerinden değil, tas tamam Milli İrade Demokrasisi üzerinden çalışması yolu ile yürümelidir.
Nasıl ki şu talihsiz dönemde pandemi krizine karşı virüse aşı arıyor isek, eş zamanlı Cumhuriyet'in zehirli mottolarını yok edip kurtulmak için de bir aşıya ihtiyacımız var..
En açık dille yazmaya çalıştım, bu aşının molekülleri şunlar olmalı;
Tarihi gerçekler ortaya dökülmeli ve karanlık köşeler aydınlatılmalı.
Belki de ilk icraat olarak ilkokuldan üniversitelere kadar Tarih Kitapları onarılmalı.
Ve belki de en önemlisi de, çocuklar ve gençler çok iyi düşünülmüş ve projelendirilmiş metotlarla Milli ve Yerlileştirilmeli.
Özellikle bu Milli ve Yerlilik aşısını sevdirerek, bilinçlendirerek, şuur enjekte ederek yapmalı zira bu bir Siyasi Parti değil bir Devlet projesi olmalı. O vakit Ak Parti gider Pak Parti gelir ama Kurumsallaşmış Yerli ve Milli Devlet Politikaları hiç değişmez.
Genç Osman'lardan başlayan, Jön Türkler, İttihat ve Terakki mensupları son olarak CHP, Fetö devamı ihanet zincirini bir yerinden kırmadıkça Diriliş çetin geçecektir..
ÖZE DÖNÜŞÜN, yollarını bayraklarla süsleyelim İnşallah ve Bayramımız olsun arkasından..!
İnci Salar
FACEBOOK YORUMLAR