HEDEF TÜRKİYE ;
Son zamanlarda dünyada neler oluyor derken İran,İsrail gerginliğinin asıl hedefinin Türkiye olduğunu söylerken sizleri biraz geçmişe götürerek hatırlatmak istedim.
Ülkemizin etrafına bir baktığımız zaman, her yerde savaş, ve iç karışıklıkların olduğunu görüyoruz.
Ulus devletin ve üniter yapının önemini, bölgemizdeki savaşları, kaosları, iç karışıklıkları gördükçe daha iyi anlıyoruz.
Irak’ı, Libya’yı, Suriye’yi parçalayan Amerikan emperyalizminin asıl hedefinin " TÜRKİYE " olduğunu hepimiz biliyoruz.
Amerikan emperyalizmi güneyimizde Kürdistan adıyla ikinci bir İsrail devleti kurmayı planlıyor. Hepimiz bunu da çok iyi biliyoruz.
Bunun için ne yaptılar? Suriye’yi bombaladırlar, İşid’i sahaya sürdüler. Milyonlarca Suriye'linin ülkemize gelmesinin önünü açtılar. Dönemin stratejik sığlığa sahip dış politika elemanlarının katkısıyla bugün milyonlarca insan ülkemizde sığınmacı olarak yaşıyor. Hem de kaç yıldır…
Milyonlarca sığınmacı ve kaçağın barınma ihtiyacı var; ev kiralıyorlar, ev alıyorlar, doğal olarak ev fiyatlarıda artıyor. gıda ihtiyacı var; elbette yiyecek içecekler ama biz tarımı zaten yönetemiyoruz. Yeteri kadar gıda üretemiyoruz,bunun sonucunda doğal olarak gıda enflasyonu oluyor.
Sığınmacı ve kaçaklar asgari ücretin altında çalışıyor. Tabi ki de sigortasız. Ne oluyor böyle olunca? Hem devlet vergi kaybediyor hem de memleketimin işçisi işten atılıyor. Onun yerine ucuz ve kaçak işçi sığınmacı çalışıyor. Bir tek iş veren zengin kazançlı, sigorta yok, kıdem tazminatı yok, ucuz işçinin karı cebe!..
Bunlar teknoloji üreten, iyi yetişmiş, yüksek kaliteli insan gücünde değilki faydalanalım.
Sığınmacı ve kaçaklara hastaneler bedava, ilaçlar bedava
Peki hastane masrafları ve ilaç masraflarını kim ödüyor? Biz. Yani vergi veren vatandaşlar.
Kültürel entegrasyonu sağlanamayan bu eğitimsiz göçmen nüfus Türk ekonomisine her anlamda yüktür.
Biz daha kendi genç nüfusumuza uluslararası rekabete girebilecekleri, nitelikli eğitimi veremiyoruzki, eğitimde fırsat eşitliği sağlayamıyoruzki,kalkınmanın gereklerini yerine getirelim
Ülke ekonomisi bu yükü artık kaldırmayacak durumda.
Şehirlerimizin demografik yapısı bozuluyor. Türk nüfusun doğurganlığı 1.2, göçmenlerinki 5.4. Hızla nüfusları artıyor.
"Bu bir ulusal güvenlik sorunudur. Bu sorun hiç kimse tarafından görmezden gelinemez. "
Esad’la hızla anlaşılıp, geri dönüşler başlatılsın, Avrupa’ya gitmek isteyenlerin de geçişlerine izin verilsin. Yol parası olmayana da yol parası verilsin. Burası yol geçen hanı değil.
Amerikan emperyalizmi FETÖ’yü 15 Temmuz’da nasıl taşeron olarak kullandılarsa yarın bu göçmenlerin bir kısmını Ülkeyi karıştırmak için taşeron olarak kullanabilirler. Zaten çeteleşenleri var şimdiden. Bayramlarda gidip gelenleri var. Bayram’da ziyarete gidilebilen yerden gelen adamın sığınmacılığı mı olur?
Biz Mustafa Kemal Atatürk’ün; “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir” öğretisiyle yetiştik.
Bizim kimseye, hiç bir millete, hiç bir insana düşmanlık beslediğimiz yok. Ama ülkemizi ve milletimizi korumak gibi bir derdimiz var
En önemli sorunumuz ekonomik kriz diye düşünen seçmenin unutmaması gereken husus 13 milyon sığınmacı ve kaçak ülkelerine dönmeden, yenilerinin gelmesinin engellenmeden ekonomik krizi aşmak mümkün değil.Türkler öldükten sonra cenneti görmek için Arabistan’a hacca gidiyor,Araplar Türklerden kazandıkları parayla yaşarken cenneti görmek için Türkiye’ye geliyor.
Arap emperyalizmi tam gaz devam ediyor. Cennet gibi ülkede biz Türk Milletine cehennemi yaşatanlara yazıklar olsun
Mustafa Murat Karahan
Milli Yol Partisi Genel Sekreter Yardımcısı
FACEBOOK YORUMLAR