YENI DÜNYA DÜZENİNDE TÜRKİYE
TUSAŞ'a yapılan terör saldırısı, Abdullah Öcalan'ın Devlet Bahçeli tarafından meclise davet edilmesi ve Yenidoğan çetesi gibi olaylar, Türkiye’nin çok kutuplu dünya düzenine Avrasya cephesinden dahil olma çabalarının yarattığı derin jeopolitik gerilimin yansımalarıdır. Bu tür olaylar, yalnızca iç politik ve sosyal sorunlar olarak görülmemeli; aksine, NATO ve BRICS arasındaki küresel çekişmenin Türkiye üzerindeki etkilerini anlamak için daha geniş bir perspektiften ele alınmalıdır. Türkiye'nin BRICS ile yakınlaşması, NATO'nun stratejik dengelerini sarsarken, bu durum NATO'nun Türkiye'yi BRICS’ten uzaklaştırma çabalarını artırmaktadır.
NATO’nun 5. ve 6. Kol Faaliyetleri: Türkiye'yi BRICS’ten Uzaklaştırma Çabası
NATO'nun Türkiye üzerinde devam eden baskıları, örgütün Türkiye'yi Batı bloğunda tutma çabalarının bir parçası olarak değerlendirilebilir. Türkiye'nin, NATO üyesi olmasına rağmen BRICS ile olan ilişkilerini geliştirmesi, çok kutuplu dünya düzenine geçiş sürecinde bir tehdit olarak algılanmaktadır. Bu nedenle, NATO içindeki bazı gruplar, Türkiye’nin Avrasya cephesine kayışını engellemek için çeşitli taktiklere başvurmaktadır. 5. Kol ve 6. Kol faaliyetleri, bu bağlamda Türkiye içinde kaos ve istikrarsızlık yaratarak, halkı ve devleti NATO bloğuna bağımlı kılmayı hedeflemektedir.
TUSAŞ'a yapılan saldırının, Türkiye'nin savunma sanayii ve bağımsız askeri projelerine yönelik bir sabotaj olduğu görüşü bu çerçevede ele alınmalıdır. Savunma sanayii, Türkiye'nin Batı’ya bağımlılığını azaltma ve BRICS gibi alternatif işbirliği platformlarına yönelme çabalarının en stratejik ayağını oluşturuyor. Dolayısıyla, bu tür bir terör saldırısı, sadece fiziksel bir yıkım değil, aynı zamanda Türkiye’nin BRICS ile olan bağımsız hareket etme kapasitesine yönelik bir darbe olarak görülebilir.
Kadın Cinayetleri ve Şiddet Olayları: Toplumsal Kaosun Arka Planı
Türkiye’de kadın cinayetleri ve genel olarak şiddet olaylarının artması, toplumsal kaosun ve güvensizlik ortamının yaratılmasına katkıda bulunan önemli unsurlardan biridir. NATO’nun bu tür iç karışıklıkları teşvik ettiği yönünde iddialar, Türkiye’yi iç sorunlarla meşgul ederek, dış politikada Avrasya'ya yönelmesini engellemeye yönelik stratejik hamlelerin bir parçası olarak değerlendirilebilir. İç karışıklıklar ve sosyal sorunlar, NATO’nun Türkiye’yi Batı eksenine yeniden çekme çabalarının bir aracı olabilir. Bu, Türkiye’yi zayıflatıp BRICS ile olan ilişkilerini sınırlandırma amacı taşır.
Türkiye’nin Geleceği: Ortadoğu ve Kürt Meselesi Değil, Avrasya
Türkiye'nin geleceği, NATO’nun Ortadoğu’da uyguladığı klasik stratejilere ve Kürt meselesine saplanıp kalmaktan öte, Avrasya’nın sunduğu fırsatlarda yatmaktadır. Türkiye’nin çok kutuplu dünya düzenine entegre olma çabaları, Avrasya cephesinde BRICS ile kurduğu ilişkiler üzerinden şekillenmektedir. NATO'nun Batı blokundaki hegemonik yapısına karşı Türkiye'nin kendine alternatif bir yol araması, jeopolitik bir zorunluluk haline gelmiştir. Bu bağlamda, Türkiye'nin dış politikasının Ortadoğu ve Kürt meselesi ekseninden çıkıp, Avrasya merkezli çok kutuplu dünyaya yönelmesi gerekmektedir.
BRICS ülkeleriyle ekonomik, askeri ve diplomatik ilişkilerin güçlenmesi, Türkiye'nin bölgesel ve küresel dengelerde daha bağımsız hareket edebilmesini sağlayacaktır. Avrasya'nın sunduğu fırsatlar, Türkiye'nin stratejik bağımsızlığını artırırken, aynı zamanda NATO'nun baskıcı politikalarına karşı bir denge unsuru haline gelebilir. NATO’nun Türkiye'yi BRICS’ten uzak tutma çabaları, Türkiye’nin çok kutuplu dünyada Avrasya ekseninde ilerlemesini engelleyemeyecek, aksine bu süreci hızlandıracaktır.
Sonuç
Türkiye'nin geleceği, ne NATO'nun Batı merkezli politikalarında ne de Kürt meselesi etrafında dönen Ortadoğu stratejilerinde yatıyor. Türkiye, çok kutuplu dünyada Avrasya cephesinde yer alarak, BRICS ile daha derin bağlar kurmalıdır. NATO’nun Türkiye üzerindeki 5. Kol ve 6. Kol faaliyetleri, toplumsal kaos ve terör olaylarıyla Türkiye'yi BRICS’ten uzaklaştırma stratejisinin bir parçası olarak görülebilir. Ancak Türkiye, Avrasya'nın sunduğu fırsatları değerlendirip, NATO'nun baskılarına direnerek, çok kutuplu dünya düzeninde kendi yerini sağlamlaştıracaktır.
FACEBOOK YORUMLAR