Artık birileri dur desin yoksa tüm aile değerlerimizi kaybedeceğiz…

Değişen aile kurumu ile birlikte toplumun ahlaki ve dini değerlerinin yıkım sürecine girdiği ve oldukça zayıfladığı gözlemlenmiştir. Ahlaki değerlerin etkisini yitirmesiyle annelik olgusu toplum nezdinde değerini yitirmeye başlamıştır. 

Bunun sebebi de çocuğa sevgi ve şefkat gösteremeyen kavgalı ve parçalı aile yapısıdır. Öyle ise büyükanne, dede, anne, baba, çocuklar ve torunlardan oluşan sevgi-saygı ve dayanışma esasına göre yapılanmış, dünyaya örnek model olan geniş Türk aile yapısını bozan sebepleri irdelemek gerektiğini düşündüm. Ne yazık ki uzun zamandır yaptığım araştırmalar ve gözlemlerim sayesinde aile, örf ve adetlerimizin birer birer yok olduğuna şahit oldum.

Gençler belki bunları bilmiyor olabilir ama onlara edebi öğreten, edepsizliği değil, aile bunun için vardır.

Sosyal medya da rağbet gören Reels  videolarını izlediğimde beni şaşkınlık içerisinde bırakıyor. Orada 7'den 70'e her yaş grubundan insanlar var. Hele orta yaş grubunun orada yaptıkları için ne demeliyim bazen şaşırıp kalıyorum. Anne, baba, nine, dede kendilerinizi bu kadar çirkinleştirmeyin, gençlere kötü örnek teşkil ediyorsunuz. Halbuki sizler ailenin mihenk taşlarındansınız.

Eskiden torunlarınıza oturup masallar anlatırdınız şimdi TikTok'da onlara kötü örnek oluyorsunuz . Yapay gıdalar mideye, yapay insanlar da ruha zarardır. Hayat spontane yaşanır. 

Tabii ki planlı olmak, kendimize hedefler belirlemek önemlidir, ancak insan her şeyi doğasına bırakmayı da bilmelidir. Sözün kısası doğal olun onu bunu taklit etmeyin, yaptıklarınızla hiç komik değilsiniz... Sadece kendinizi gülünç duruma düşürüyorsunuz ve sizleri izledikçe ben utanıyorum. Eskiden akşam olduğunda evlerimizin camlarında ki perdeleri örtmeden ışık yakmazdık ki mahremimiz olan evimizin içerisi görünmesin.

Şimdi bir bakın sosyal medyada uygulama yüzünden insanlar ruh hastası oldu. Kızını sözlü ve fiziksel taciz eden babalar, eşini canlı yayında dövenler, vücudunu sergileyen kadınlar ve erkekler gibi sayısız örnek ve sapkınlıkla doldu. Çocuk, genç veya yaşlı demeden insanlar artık zıvanadan çıkmış. Akım diyerek karısıyla birlikte göbek atan veya birbirlerini aşağılayıcı hakaret veya küfürlü konuşmaların geçtiği sözde eğlenceli olan ama kutsal olan aile değerlerini çiğneyip basitleştiren bu videolar yüzünden aile içinde namus kavramı kalmıyor.

Toplumun ahlakını bozan bazı bireyler gördüm; mesela abisi, annesi ya da babası tarafından küçük kız çocuklarının türlü türlü hallere sokup paylaşılması gibi veya ablanın erkek kardeşine makyaj yapıp sonunda ona çok yakışıklısın sana aşık oldum diye söylediği bir paylaşım gibi.

Nerede o nazik hanımlar ve beyler?

Argo kelimeleriyle neye benzediklerinizi keşke bizim gözümüzle görebilseniz. Nineler yaşına yakışmayan hareketlerle fenomen olma peşindeler. Kız ve erkek çocukları artık mahrem yerlerini hiç utanmadan deşifre ediyorlar. Anneye babaya sırf fenomen olmayabilmek için gizli çektiği video da saygısızca davranıp bunu paylaşıyorlar, kız sevgilisinin evli olduğunu öğrendiğinde  bunun hiç önemli olmadığını vurgulayabiliyor. Gerçekten bunlar akıl tutulması yaşıyorlar. Allah’ın emri ile kapanmış olan tesettürlü kadınlar akım diyerek kıvırtarak oynuyorlar, boya küpüne düşmüş gibi makyaj yapıyorlar. Bütün bunlardan sonra tek düşünebildiğim örtününün anlamını mı unuttunuz?

Hatırlatayım örtünmeyle alakalı Ayet var! Sizin sayenizde örtülü kardeşlerimiz de zan altında kalıp zarar görüyor.

Allah aşkına bize ne oldu?

Ne olur artık bir toparlanalım, böyle hem asaletinizi ve kalitenizi düşürüyorsunuz hem de günaha giriyorsunuz. Bakın ben asla tesettüre karşı biri değilim! Allah’ın emrini yerine getiren başındaki örtünün anlamını bilen kardeşlerimize asla sözüm yok. Örtülü biri değilim, hoş yaptıklarınızla örtü anlamını yitirmiş ama inanın sizin yaptıklarınızı ben yapmayı hayal bile edemem. İlle de bir şeyler yapacaksanız insanlara faydalı olan videolar yapın, garip hallere girip kendinizi rezil etmeyin. İnanın bu fenomenlik kısa sürer ama bittiğinde size sadece kocaman bir günah kalır.

Son günlerde herkes şiddete hayır demesine rağmen, şiddet içeren tokatlama sahnelerini çekip paylaşır oldu. Gerçekten artık aklımız almıyor, sizler ne istiyorsunuz? Amacınız insanları şiddete teşvik etmek mi? Ne istediğini bilmeyen belirsizlik sendromu yaşayan bir topluluk olduk. 

Kendini bilen Rabbini bilir! İnsanın ne istediğini bilmesi, o kişinin kendisini tanımasıyla yakından alakalıdır. 

Belki bana diyebilirsiniz madem hoşunuza gitmiyor izlemeyin, evet bu doğru hiç ama hiç hoşuma gitmiyor. Bizler araştırıp bunları dile getirmesek tüm bu çirkinliklere gözlerimizi yumsak daha mı iyi olur? Hiç kimse kusura bakmasın ben bu dünyaya üç maymunu oynamak için gelmedim. Doğruya doğru, yanlışa yanlış demedikçe bizlerin eleştirdiğimiz insanlardan ne farkımız kalır. Artık birileri bu gidişata dur demeli biz böyle bir millet değiliz tüm aile yapımızı bozdular sizlerde bunlara alet olmayın lütfen…

Anneler ve babalar çocuklarınızı güzel yetiştirin, yoksa inanın ki yarın bunun cezasını sizler çekeceksiniz. Aile bağlarını kopartmayın, onlara sevgiyi ve saygıyı öğretin. Çocukların ilk öğretmeni annesi ve babasıdır. Nasıl bir çocuk yetiştirmek istiyorsanız, öyle olun. Biz iyi niyetli, dürüst, ahlaklı ve cömert olursak, emin olun çocuklarımız da öyle olur. Sizler çocuklarınızın gözü önünde elinizden telefonu düşürmezseniz, karşısında video çekip paylaşırsanız; sizin de çocuklarınız tuvalette orasını burasını açarak video çeker, erkek çocuklarınız makyaj yapıp kendisini farklı biri olarak görür ve bunları alışkanlık haline getirir. Nedeni ise beğeniliyor olmasıdır.

Çocukların asla başka bir şey ile doldurulamadığı bir boşlukları var. O da ilgi ve alaka! Bunu siz ebeveynler vermezseniz onlar ilgi gördüğü bu kimliğe bürünür. Sanal alemde hiçbir şey baki değil, hepsi gelip geçici bunun için aile yapınızı değerlerinizi bozmaya asla değmez.

Lütfen çok geç olmadan ailenize ve çocuklarınıza sahip çıkın. İnanın bununla alakalı büyük bedeller ödersiniz ve üzülen yine bir tek siz olursunuz.
Her şeyin gönlünüzce olması dileğiyle selam ve dua ile kalın.
Nesrin Dokuman