TÜRK'ÜN RUHUNU ŞAHA KALDIRMA ZAMANI
Bugünlerde en çok ihtiyacımız olan şey, Türk’ün özünde saklı, kadim hafızasında asırlardır yaşayan Türklük Bilincini ve Türklük Ruhunu yeniden uyandırmaktır. Zira bu bilinç, sadece geçmişi değil, geleceği de inşa edecek kudrettedir.
Bu ruhu canlandırmak için ne yapmalıyız?
Her fırsatta, her platformda ve her mecrada:
Türk’ün yaşayışını,
Vatan, millet ve bayrak sevgisini,
Örf, adet ve törelerini,
Kahramanlarını ve kahramanlıklarını,
Zaferlerini,
Sosyal ve kültürel zenginliğini,
Binlerce yıla dayanan tarihini,
Çektiği acıları, uğradığı katliamları,
Ekonomik mücadelesini,
Toylarını ve bayramlarını,
Karakterini ve duruşunu,
Vatanlarını ve diasporasını,
Ve elbette bugün varlığını sürdüren Türk devlet ve topluluklarını anlatmalı, yazmalı ve görselleştirmeliyiz.
Bu kutlu yolda; özellikle Türkçü ve Türk milliyetçisi yüreklerimize büyük görevler düşüyor. Kolay mı? Elbette değil. Çünkü düşmanlarımız yalnız dışarda değil, içimizde, en yakınımızda. Ama biz biliyoruz ki Türk’ün azmi, iradesi ve kararlılığı her zorluğu aşacak kudrettedir.
Bizim yolumuz bellidir:
Türkiye’de Türk’ün egemenliğini sağlamlaştırmak,
Dünyada Türk Birliği’ni tesis etmektir.
Unutmayalım ki; Bilgelik, Alplik ve Düzgünlük – işte bu üçü Türk’ün en büyük hazinesidir.
Ve her sabah, her adımda, her mücadelede bu sözü haykıralım:
"Ne Mutlu Türk’üm Diyene!"
Rafet Ulutürk
FACEBOOK YORUMLAR