"KEMİKSİZ KÜREKLERİMİZ YÜZÜNDEN"

 

Burada yazdıklarınız ya da yazdıklarımız kimsenin ama hiç kimsenin umurunda değil gerçekte.. ve herbirimiz ezbere biliyoruz bunu, ezbere!

 

Bu yüzden; herkesin namus abidesi, herkesin doğrucu Davut ve herkesin bir sevgi kelebeği olduğunu iddia ediyor oluşu; yaşanmamış çocukluğun eyvah isimli haykırışı, eyvah!

 

Özgür olmadığımızı söylerken yaşadığımız özgürlüğü kahkaha ile güldüren nasıl bir çıkmaz sokak ise, o sokak kesinlikle isimlendirilmeli alelacele!

 

Herbirimiz en duygusal en masum bireyler, herbirimiz bağrı yanık ve herbirimiz birer dark tahtasıyız!

 

Görünmeyen kanatları olduğuna inanmış ve büyümemek için inat etmiş birer Küçük Emrah, birer Küçük Ceylan ısrarındayız herbirimiz!

 

"Hata" isimli nitelendirme ile uzaktan yakından ilgimiz olmadığı için olsa gerek; oldu bitti özür dileyen değil, adeta özür dilenen birer riyâkar dilenciyiz herbirimiz!

 

Sahip olana kadar sahiplenmek istediğimiz için alabildiğine şebek, sahip olduktan hemen sonra ise ağzından alevler çıkan birer ejderhayız hepimiz!

 

İhanete adı karışan kadın olduğunda siyah, erkek olduğunda ise maviye daldırılıp çıkarılan riyâ boyalı bir fırçaya dönüşüyor kemiksiz küreklerimiz!

 

Berberde milletvekili, takside spor yazarı, cafede Donjuan, sosyal medyada ordinaryüs, evde ise "süt dökmüş kedi" olmayı başarabilen Bukalemun gibiyiz herbirimiz!

 

Hak yiyen haklı da, en çirkin saklı da bizimle uzaktan yakından ilişkilendirilmemeli. Çünkü o hazin yafta; mütemadiyen hep başkalarına aittir, başkalarına!

 

Dirayetle değil rivayetle, emanete ihanetle nefes alan bütün kalabalık boşlukların yaşadığı o alanlar; hep bir muamma azizim, hep bir muamma!

 

Velhasıl;

Boşa cenk eden de,

Boşa kahreden de,

Boşa küfreden de,

Boşa mahveden de, biziz azizim bizatihi biz!

 

28 Mayıs 2023