Tülay Türedi

Tülay Türedi

Tarih Araştırmacı Gazeteci
[email protected]

DÜŞMANA EFELİK YAPAN KENT 

14 Şubat 2025 - 11:10

 DÜŞMANA EFELİK YAPAN KENT 

 
Bu hafta tarihi hafızamızı yoklamak istedim, öyküsünü yeni duyduğum ve severek dinledim,hemen kaleme almak istedim. Küçük fakat bu günlere gelmemiz için adı tarihte saklı kalmış bir yerin serüvenini anlatacağım. Tarih bazen büyük kahramanlık hikayelerini en sıradan görünen yerlerde saklar. Efeler diyarı Aydın’ın, Kuşadası Nazilli ilçesindeki pazar işte böyle bir mekândır. Kurtuluş Savaşı’nın topraklarında bu pazar sadece bir alışveriş yeri değil aynı zamanda ulusun özgürlüğü için verilen mücadelenin yapılan anlaşmaların ve alınan kritik kararların şekillendiği bir merkezdi. 
Yunan işgali sırasında Anadolu’nun her köyü, her kasabası, bağımsızlık mücadelesinin farklı bir noktasında yer alıyordu. Aydın ili ve özellikle Nazilli bu mücadelede büyük bir stratejik rol oynamıştı. Pazarda yapılan her alışveriş yalnızca günlük ihtiyaçları karşılamakla kalmıyor aynı zamanda direnişin ekonomik temelini sağlıyordu. Yunan kuvvetlerine karşı silah, malzeme ve yiyecek temin etmek amacıyla yapılan anlaşmalar Nazilli Pazarı’nda şekilleniyordu. Nazilli ve çevresinde Kuvây-i Milliye’nin en önemli isimlerinden biri olan Yörük Ali Efe, Nazilli’nin düşman işgalinden kurtuluşunda büyük bir rol oynamıştır. 16 Haziran 1919’da Malgaç Baskınını düzenleyerek Yunan kuvvetlerine karşı halk direnişini başlatan isimlerden biri oldu. Malgaç Köprüsü’nü basarak Yunan birliklerine ağır kayıplar verdirdi. Bu baskın, bölgedeki halkın moralini yükseltti ve Nazilli çevresinde Kuvây-i Milliye’nin güçlenmesine zemin hazırlanmış. Demirci Mehmet Efe, O da tıpkı Yörük Ali Efe gibi, halkı örgütleyerek Nazilli ve çevresinde işgale karşı büyük bir mücadele vermişti. halkın büyük saygı duyduğu bir kahraman oldu. Aydın ve Nazilli’nin kurtarılması sürecinde yerel direnişi yönlendiren isimlerden biri oldu. Mustafa Kemal Atatürk her ne kadar doğrudan Nazilli’de bulunmamış olsa da, Atatürk’ün Anadolu’daki direnişi örgütlemesi ve Kuvây-i Milliye’yi yönlendirmesi, Nazilli Pazarı’ndaki mücadeleye de büyük katkı sağlamıştır. Atatürk’ün 1919’da başlattığı direniş hareketi, Yörük Ali Efe ve Demirci Mehmet Efe gibi yerel kahramanların halkı harekete geçirmesinde en büyük ilham kaynağı olmuş. 
 Tarihi Pazar, Yörük Ali Efe ve Demirci Mehmet Efe gibi kahramanların halkla bir araya geldiği, direnişi yönettiği ve mücadelenin lojistiğini sağladığı bir yer olmuştur. Özellikle Yörük Ali Efe’nin Malgaç Baskını gibi operasyonları, Nazilli’de düşman işgaline karşı ilk büyük direnişlerden biri olarak tarihe geçmiştir.
Bu dönemde Mustafa Kemal Atatürk ve Fevzi Çakmak gibi liderler bölgedeki yerel direniş güçleriyle iletişim halindeymiş. Nazilli yalnızca Aydın ve çevresinin değil aynı zamanda bütün Batı Cephesi’nin lojistik ve stratejik merkezi haline gelmiş. Yunan işgaline karşı halkın direnişi, pazarda yapılan gizli toplantılarla yönlendiriliyormuş. Aydın’ın kurtuluşu için alınan kararlar, buradaki pazarda yapılıyormuş. Bu kararların bir kısmı işgalci kuvvetlerin hareketliliğine dair bilgi alışverişi bir kısmı ise yerel halkın mücadelesine yönelik malzeme teminini içeriyordu. Sadece yerel bir ticaret merkezi değil aynı zamanda bir anlaşmalar alanı haline gelmişti.Bu dönemde bölgedeki köylüler ve yerel liderler Kuvây-i Milliye hareketi ile iş birliği yaparak işgal altındaki toprakların kurtuluşuna yönelik adımlar atıyorlardı. Kuvây-i Milliye mücadelesi Nazilli’de pek çok önemli karakterin buluştuğu planlar yaptığı ve halkın direncini pekiştirdiği bir süreçti. Bu anlaşmalar, bazen halk arasında, bazen de yüksek sesle yapılan stratejik konuşmalarla şekillendi. Özellikle Yörük Ali Efe ve Demirci Mehmet Efe burada halkı örgütleyerek işgale karşı mücadeleyi yönlendirdi. Pazar halkın Kuvây-i Milliye’ye destek verdiği silah ve erzak temininin yapıldığı gizli anlaşmaların gerçekleştiği bir yer hâline gelmişti. Yunan işgali altındaki Aydın ve çevresinin kurtuluş mücadelesinde, burada alınan kararlar savaşın seyrini değiştirdi. Cumhuriyet’in ilanına giden yolda Nazilli Pazarı’nda yapılan bir başka önemli anlaşma ise Lozan Antlaşması sonrasındaki ekonomik yeniden yapılanma adımlarına ilişkin görüşmelerdi. Lozan yalnızca sınırların belirlenmesiyle kalmamış aynı zamanda Türk halkının ekonomik geleceği için de bir dönüm noktası olmuştur. Nazilli Pazarı bu anlaşmanın etkilerini yerel düzeyde en güçlü şekilde hissettiği mekanlardan biriydi. Köylüler ve tüccarlar bu yeni dönemde nasıl bir ekonomik düzen kurulacağına dair çeşitli protokoller ve yerel anlaşmalar yapmışlardı.
Lozan Antlaşması’nın ardından Türk halkı için büyük bir ekonomik kalkınma dönemi başlamıştı. Nazilli Pazarı bu dönüşümün tam ortasında yer alıyordu. Pazarda yapılan anlaşmalar sadece bölgesel ticaretin canlanmasını sağlamakla kalmamış aynı zamanda Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki ekonomik kalkınma sürecine de katkıda bulunmuştur. Bu süreçte özellikle İzmir İktisat Kongresi gibi önemli adımlar Nazilli gibi yerel pazarların işleyişini doğrudan etkileyerek halkın daha refah bir hayat sürmesini sağlamıştır. Beklenen gün gelmiş, düşman denize dökülmüştü. Nazilli Cumhuriyet’in ilanından sonra tarım ve ticaretin canlanmasında kritik bir rol oynamıştı. Hem köylüler hem de tüccarlar için önemli bir gelir kaynağı olan bu pazar yerel halkın ekonomiye katkısını artırırken aynı zamanda Cumhuriyet’in temellerinin sağlamlaşmasına da yardımcı olmuştu. Pazara adım attığınızda, sadece alışveriş yapmazsınız. O topraklarda yürürken bir halkın direncinin savaşın ve anlaşmaların izlerini hissedersiniz. Her bir alışveriş Türk ulusun özgürlüğü için verdiği mücadelenin stratejik kararların ve anlaşmaların yankısıdır.
 Nazilli Pazarı, yalnızca bir pazar değil aynı zamanda Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin ve Cumhuriyet’in temellerinin atıldığı bir mekândır. Tarih bazen en güçlü kahramanları en mütevazı yerlerde gizler. Nazilli Pazarı da işte böyle bir yer. Geçmişin izleri bugünün gücüne katkı sağlar.
Nazilli Pazarı Kurtuluş Savaşı yıllarındaki direnişin simgesi ve sonrasında Cumhuriyet’in temellerinin atıldığı bir alan olarak Türk halkının mücadelesini sessizce fakat güçlü bir şekilde yansıtmaktadır. Ekonomik savaş da eşit derecede önem taşıyor çünkü yiyecek malzeme ve hayatta kalma mücadelesi aynı zamanda toplumun varlık yokluk meselesiydi. Nazilli işte bu dönemde bir kalkan, bir siper olmuştu. Terkedilmiş topraklarda yetişen zeytin, pamuk, incir ve buğday yalnızca birer tarım ürünü değil aynı zamanda bir milletin hayatta kalma savaşının yiyecek mühimmatıydı. Bu pazarda dönen her alışveriş bir ulusun geleceğini şekillendiren birer adım birer nefes olmuştu.
Cumhuriyet’in ilk yıllarında savaşın verdiği yıkımın ardından gelen toparlanma sürecinde bu pazarın rolü daha da belirginleşti. Bundan tam bir yüzyıl önce bir milletin kahramanlık mücadelesi sadece cephede değil ekonominin canlandırılması noktasında da sürüyordu. Nazilli Pazarı bu mücadelenin gizli kahramanıydı. Bir zamanlar askerlere gıda tedarik etmek için kullanılan bu pazar aynı zamanda Türk halkının girişimci ruhunun ve Cumhuriyet’e olan inancının en somut göstergesiydi.
Cumhuriyet yalnızca bir siyasi değişimin değil aynı zamanda toplumsal bir devrimin de ifadesiydi. O devrim toprağını emeğini ve direncini bir araya getiren halkla taçlanmıştı. Bugün Nazilli Pazarı’na adım attığınızda sadece bir alışveriş noktası değil tarihin derinliklerinden gelen bir yankıyı duyarsınız. Tarihi pazar Cumhuriyet’in büyümesinin Türk halkının yeniden ayağa kalkışının en mütevazi, en sessiz tanıktır. İşte bu nedenle Nazilli Pazarı Cumhuriyet’in sessiz kahramanı Türk milletinin bağımsızlık ateşinin ilk kıvılcımlarını ateşleyen yer olarak tarih sahnesindeki yerini almıştı. Bizlere miras kalan bu tarihi pazar geleceğe sadece ticaret değil bir milletin direncinin, emeğinin ve azminin öyküsüne hayran bırakmakta.. 
Bugün o topraklarda gezinen her adım geçmişin kahramanlarına saygı duruşu gibidir. Burada yapılan anlaşmalar, alınan kararlar, verilen mücadeleler Türkiye Cumhuriyeti’nin temel taşlarını oluşturan fedakârlıkların birer yansımasıdır. Ve biz her yeni gün o mirası yaşatarak geleceğe taşıyoruz. Çünkü Nazilli Pazarı sadece geçmişin değil aynı zamanda Cumhuriyet’in sonsuzluğa uzanan hikâyesinin bir parçası olarak tarihe geçti. 
Tarih unutmaz. Biz de unutmamalıyız.
Saygılarımla
 
Tülay TÜREDİ
Araştırmacı, Gazeteci

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum