rnrnCHP'nin istanbul adayı E. İ. Ordu'da,özellikle kendisine CHP'nin adayı olduğu için, VIP salonunu kullandırmıyorlarmış gibi yapıp.. ortalığı birbirine katarak, hem mağduru oynadı...hemde yine kendisini, bize manşet yaptırarak,bizlere bedavadan reklamını yaptırdı..Nasılmı..?rn Hemen izah edeyim...rn Türkiye'deki havalimanlarında VIP salonlarını kullanabilecek olan yolcular bellidir.. Bu salonları yüksek makamlı devlet adamları.. Cumhurbaşkanı... TBMM Başkanı.. başkanvekilleri.. eski cumhurbaşkanları... ana muhalefet partisi başkanı... milletvekilleri... Genelkurmay Başkanı..yüksek yargı organlarının başkanları ve üyeleri kullanabilir...Cumhurbaşkanı ve bakanlar,VIP salonlarından yanlarında sınırsız yolcuyu geçirebilirken.. Milletvekilleri ise yanlarındaki en fazla üç yolcuyu geçirebilir...Hatta hayta bunu yapabilmeleri için dahi, uygulanacak bir Prosedür vardır... bu prosedüre göre, milletvekilleri yanında geçirecekleri yolcuların listelerini, ilk olarak, o ilin mülki idare amirliğine 'mahiyet' olarak bildirerek VIP'ten içeri aldırabilirler.. Eğer ki böyle bir bildirimde bulunmadılarsa, milletvekilleri olsalar dahi, yanlarında Yolcu geçiremezler...Kural bu... Şimdi gelelim mevzuya... geçtiğimiz günrn Ordu-Giresun Havalimanı VIP'sinde yaşanan olay tam bir provakatörlüktür.. mağdur rolü oynamak isteyen CHP adayının ve yanındaki şarlatanların MAĞDUR'u oynamak için yaptığı hareket ve hakaretler,tam bir maskotluktur... o gün Ordu Giresun hava alanında yaşananları öğrendiğinizde ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız...VIP salonundan, yanında sadece üç yolcu geçirme hakkı bulunan CHP Ordu Milletvekili Seyit Torun,adı uçuş listesinde bulunmadığı halde, mülki idare amirliğine uçacağını bildirerek, yanında geçireceği üç kişinin ismini veriyor..Ordu Valiliği talebe olumlu yanıt veriyor.. Fakat uçakta olacağını beyan ederek, mülki idareye 'yalan beyan'da bulunan chp milletvekili,üstüne üslük birde, VIP salonundan 3 kişiyi geçirme Hakkı varken... hakkı olmamasına rağmen VIP salonuna 14 kişiyle birlikte geliyor.. orada görevli olan polis görevini yapmaya kalkınca da barikatı zorla açtırıp.. VIP salonuna zorla girmeye kalkıyor...rn devlet protokolüne göre VIP salonuna giriş izni olmayan Ekrem İmamoğlu'nun da aralarında bulunduğu 14 kişi, havalimanını birbirine katıyorlar.. kendilerine müdahale etmeye Kalkan polise ve o ilin valisine Ağza alınmayacak hakaretler yapıyorlar.. hatta hatta valiye İT diyecek kadar ileri gidiyorlar... benim şahsi kanaatim.. bu İnsanların derdi kesinlikle VIP salonunu kullanmak değildi mağduru oynamaktı... Ayrıca reklamın iyisi kötüsü olmaz mantığı ile kendi reklamlarını yapmaktı.. farkında mısınız bilmiyorum ama, CHP nin istanbul adayı, seçim süreci başladığı günden beri hakkı olmayan şeyler yapıyor.. kendisinin henüz devlette resmi bir görevi olmamasına rağmen, Devlet protokollerinde yer almak için birtakım provokasyonlara kalkışıyor... mazbatasını almadığı halde, seçimin hemen ertesi günü, Anıtkabir özel defterine İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak kendi adını not düşüyor..İnsanlar buna müdahale etmek istediğinde ise, kendisini mağdur olarak göstermeye çalışarak aslında ismini tüm dünyaya; " diktatör Erdoğan'ın mağdur ettiği belediye başkan adayı" olarak duyurmaya çalışıyor... Peki başarılı oluyor mu..? evet başarılı oluyor...bundan 2 3 ay öncesine kadar kendisini hiç kimse tanımıyordu.. Şimdi ise Özellikle bizim cenahın sayesinde kendisini bütün dünya tanıyor... Arkadaşlar hepinizden istirham ediyorum seçime sadece 15 gün kaldı..bu saatten sonra hiçbir şekilde bu adamın adını resmini veya videolarını sayfalarınıza taşımayın Siz kendi başkan adayınız Sayın Binali Yıldırım'a odaklanın... onun videolarını paylaşın..onun haberlerini paylaşın... sürekli ortalığı karıştırarak mağdur rolü oynayan,o herif, şu anda sadece CHP'nin İstanbul adayıdır... Başka da hiçbir devlet adamlığı vasfı yoktur..Lütfen, o zatı muhteremi kötüleyeceğiz diye,farkında olmadan onun isminin reklamını yapmayın... diyeceklerim bu kadar..rnrnŞenay Tek
FACEBOOK YORUMLAR