Diyanet işleri başkanı,Ali Erbaş'ın aylar önce lut kavmi ile ilgili sarfettiği sözler yüzünden hakkında dava açılması toplumda yeni bir tartışmaya sebebiyet verdi...Ve herkesin aklına, dünyada ve ülkemizde LGBT nin arkasında kimler var sorusunu getirdi...
Şimdi bir çoğunuzun aklına,
"Yav..bundan 15 sene önce, ibnelik bu kadar çok "tercih" edilen mühim bir "meslek" değildi, Ne olduda bu kadar parladı Ve bu kadar önemli bir meslek halini aldı" sorusu gelebir. dikkat ederseniz hastalık demedim "tercih edilen meslek" dedim. Neden böyle söyledim şimdi daha iyi anlayacaksınız...
Arkadaşlar yeryüzünde birçok şeyi olduğu gibi LGBT'yi de finanse eden Soros ve ekibidir, ayrıca Soros, merkezi ABD’de olan Açık Toplum Enstitüsü’nün de kurucusudur, Bu enstitünün Türkiyede destek verdiği bir vakıf daha vardır ki, bu vakfın ismide "Açık Toplum Vakfı Dır".. bakmayın siz bu vakfın isim tamlamasında VAKIF yazdığına. Kendileri hayır işlerinden ziyade, farklı işlerle meşgul oluyorlar. Vakıf isim tamlaması, tam anlamıyla bir perdeden başka birşey değil. Bu vakfa bağlı çeşitli radyo, TV ve gazeteler olduğuda kulağımıza gelen dedikodular arasında..
Açık Toplum Enstitüsü, Türkiye’de çalışmalarına 2001 yılında İstanbul’da temsilcilik açarak başlamış. Bazı verilere göre, TESEV, Umut Vakfı, Bianet, Açık Radyo, Açık Site, AÇEV, Avrupa Hareketi,Tarih Vakfı ve Helsinki Yurttaşlar Derneğine maddi kaynak aktarmış. Sadece 2001 ile 2006 yılları arasında toplamda 86 projeye 7 milyon ABD doları destek sağlamıştır. destek sağlamak derken, ne demek istediğimi anlamak istiyorsanız Gezi olaylarına katılan herkese günlük 200 TL dağıtıldığı günleri anımsamanızı tavsiye ederim. O vakit, ne demek istediğimi daha iyi algılarsınız.. "İyide bayram değil seyran değil eniştem beni niye öptü" mevzusuna geldik mi şimdi.
geldik..
Vakfın sitesine girip..Ufak bi inceleme yaparsanız,bu enstitünün LGBT’yi alenen desteklediği yazılıdır...
Ülkelerde Eşcinsel hareketleri desteklemek maksadıyla bir takım faaliyetler yapan Soros, sağolsun ülkemiz de es geçmemiş. Belli başlı özellikle gençlerin rağbet gösterdiği vakıflar üzerinden ibneliği ve ibneleri desteklemeyi ihmal etmemiştir. Bu vakıf ara ara dünyaca ünlü kişileri getirip konferans verdirerek.. eşcinselliği özendirici filmler ve reklamlar çektirerek. toplumu yönlendiren sanatçıları gazetecileri ve bürokratları finanse ederek “Bize Katılın” şeklinde reklamlar vererek, Üniversite gençliğini provoke ederek, ülkemizde ibneliğin reklamını yapmayı ihmal etmemiş. Bu iş içinde az buçuk paralar harcamıştır..
Alın size asıl bomba...
Bilin bakalım bu vakfın Türkiye kolunun başında kimler var, Vakfın Türkiye’deki faaliyetlerinin başını çeken isim Leyla Alaton Dur. Leyla alatonu tanımayanınız yoktur herhalde. Kendisi Alarko şirketinin sahibi Yahudi asıllı bir iş kadınıdır. Onu hepimiz, tamda 2019 seçimleri öncesinde, sosyal medyayı sallayan Ve milletin Ayasofya üzerinden hükümete karşı sıkıştırılmasını sağlayan, Ayasofya'nın orta yerinde yaptığı dans figürleriyle hatırlarız.
Evet... Vakıf Yönetim Kurulunda hangi isimler var merak ettiniz mi. Ettin İse, alın size o isimler.
Leyla Alaton.
Üstün Ergüder.
Murat Sungar.
Ferhat Boratav..Veeee...Osman Kavala
Şimdi tekrar soruyorum...
Bayram değil seyran değil. Bu isimler bizim gençlerimizi niçin finanse ediyor Ve neden onlara ibişliği hoş bir şeymiş gibi sunuyor. Yazmak benden..idrak sizden..
Özellikle anneler. Bırakın artık," çocuğuma güzel bir gelecek sağlayacağım ayağına çalışmayı, özgüven tazelemek ve kariyer yapmak gerekçesiyle evden uzaklaşmayı. Daha doğrusu evinizden ve çocuklarınızdan uzaklaşmayı. Kendinize alan açmayı. bu yalanların reklamını yaparak sizleri evlerinizden uzaklaştıranlar, sosyal medya üzerinden çocuklarınızın yatak odasına kadar giriyorlar. Okullarına kadar giriyorlar... çocuklarınızın kanına kadar giriyorlar. Ama siz kariyer yapmakla Ve çocuklarınıza güzel bir gelecek hazırlamakla meşgul olduğunuz için, Çocuğunuzu kaybettiğinizin Farkına bile varmıyorsunuz..Benden söylemesi..
Şenay Tek
FACEBOOK YORUMLAR