1928 yılında Portekiz’de yönetimin başına geçen ve 30 yıl o ülkeyi yöneten Antonio Salazar'dan sonra, onun yerine Marcello Caetano yönetime geçti. Caetano 6 yıl süreyle Portekiz’i despotlukla yönetti....rnrnCaetano hükümetinin yıkmayı ve Portekiz'in askeri yönetimle Yönetmeyi kafaya koyanrngeneral Antonio Spinola,1974 yılının Şubat ayında, "PORTEKİZ VE GELECEK"adlı bir kitap yayınladı. Bu Kitap Portekiz ordusunda büyük yankı uyandırdı....rn rnrnBu durumdan faydalanan General Antonio Spinola, Ordu içerisinde, Ordu'daki bazı devlet karşıtı askerlerden oluşan Silahlı kuvvetler hareketi ( Movimento das Forças, MAF ) adında gizli bir örgüt kurdu. Tam da o günlerde ekonomik krizden bunalan Portekiz halkının ,mevcut hükümete olan öfkesinin yükseldiği bir dönemde general Antonio Spinol'a Portekiz halkını sokağa dökülmeye ve haklarını aramaya davet etti. Hükümetin bütün engellemelerine rağmen halk, 24 Nisan 1974 yılında sokağa inerek Marcello Caetano iktidarını yıktı. 5 kişinin öldüğü kalkışmada hafızalara kazınan tek şey hükümet yanlısı göstericilerin üzerine sürülen tankların namlularına karanfil takılmasıydı. Amaç ise "Biz Portekiz halkına Sevgi barış ve özgürlük getirmeyi amaçlıyoruz" mesajı vermekti. Bu sebeple Portekiz'de meydana gelen bu devrimin adına "KARANFİL DEVRİMİ" adı verilmiştir....rnrnŞimdi gelelim günümüzde ülkemiz sınırları içerisinde yaşanan olaylara. 15 senedir halkın Özgür iradesiyle seçtiği Erdoğan hükümetini yıkmayı kafasına koyan iç ve dış mihraklar, Tıpkı namlunun ucuna Karanfil takarak, tankları halkın üzerine süren Portekiz'deki askeri oluşum gibi, ne yapmaya çalıştıkları belli olmasın diye, dillerinin ucuna özgürlük, Barış, demokrasi, insan hakları, hayvan hakları, ağaç, çiçek, böcek, son günlerde de "KİRAZ ÇİÇEKLERİ " sloganlarını dolamışlar bu milleti bu sloganlarla kandırmaya ve yoldan çıkarmaya çalışarak, halkın iradesiyle seçilmiş hükümeti yıkmak için halkı sokaklara dökülmeye ve devlete baş kaldırmaya çalışıyorlar...rnrnMuhalefetimizdeki insanlar bu başkaldırma hareketinin başarıya ulaşacağından o kadar Eminler ki, Tıpkı 15 Temmuz darbe girişimi öncesi yaptıkları gibi, BAŞKOMUTANIMIZ RECEP TAYYİP ERDOĞAN'a ağıza alınmayacak hakaretler edip. Onu diktatörlükle suçluyorlar. AÇIK AÇIK EKONOMİMİZE DARBE İNDİREREK, HALKI CANINDAN BEZDİRMEK İSTİYORLAR. artık kendi aralarında yaptıkları bu kirli ittifakları gizliden yapmaya dahi ihtiyaç duymuyorlar. Kartlarını açık açık oynuyorlar. Hatta hatta Dün itibari ile kendi aralarında göstere göstere, insan ticareti gibi " BEYAZ MİLLETVEKİLİ TİCARETİ" yapmaya bile başladılar..rnrnBu vatan hainleri ile Aynı gemide kürek sallayan belediye başkanları da son bir hamleyle ,tepkileri devlet üstüne toplamak için yaptıkları icraatlar la milleti canından bezdirmek için seferber olmuş durumdalar. Bunun dışında. Yine bu hareketin başarıya ulaşacağını düşünen AK Parti saflarına sızmış. İl başkanları, ilçe başkanları, milletvekilleri ve bürokratlar, seçime az bir süre kala son bir hamleyle yaptıkları ve yapmayı planladıkları Sivri çıkışlarla halkı devlete karşı kışkırtmayı amaçlıyorlar.rnrnHalkın hür iradesiyle seçtiği Erdoğan hükümetini ve Erdoğan'ı Türk siyasetinden ebediyen silmek için bugüne kadar dünyada meydana gelen bütün ayaklanmaların aynısını birebir ülkemizde uygulayan faşist muhalefetimiz, illegal terör örgütleri ve onların taşeronları Şimdi de Portekiz'deki Karanfil Devrimi'nin aynısını birebir ülkemizde uygulamaya koymaya çalışıyorlar. Ağlama duvarı önünde ağlayan emekli genelkurmay paşası İlker Başbuğ'un, tıpkı general Spinola gibi, yazdığı kitapları Bu anlamda değerlendirmek gerekir.rnrnOrdu içerisinde oluşturdukları gladyonun gizli hücreleri şu anda hazırda bekliyor. Gerek Ordu içerisinde ve gerekse devlet yönetimine sızmış olan perinçek’çiler, fetocular ve vatan hainliğin de sınır tanımayan Muhalefet partileri kolları sıvadı. Gladyo dan gelecek emirleri bekliyorlar. Geriye kaldı mayıs ve haziran aylarını. Belki de seçimin ertesi günü olan 25 Haziranı bekleyerek halkı sokağa dökmek ve portekiz gladyosunun yaptığı "KARANFİL DEVRİMİ" devrimi gibi Kiraz mevsiminde "KİRAZ DEVRİMİ" yapmak.. fakat gözden kaçırdıkları bir şey var. Türkiye Cumhuriyeti ne Fransa'ya benzer ne de Portekiz'e benzer. Biz ki, 15 Temmuz gecesi üzerimize sürülen tankların, egzoz borularını Üzerimizdeki gömleklerle tıkayarak, tankların önüne yatarak tankları durdurmuş. Ölümü bile korkutmuş bir milletiz. Geçen sefer tankların içindekilere dokunmatık. Fakat aynı ihaneti bir kez daha deneyecek olurlarsa. Bu millet, bu defa tankların değil. Bizatihi içindekilerin egzozlarını tıkayacaktır. Egzozuna güvenen buyursun gelsin bakalım. bu defa o tanklar içindekilere mezar olur. Bu böyle biline... rnArkadaşlar şunu da belirtmekte fayda var. Her şeyi devletimizden beklemeyelim. Halk en güzel istihbarat birimidir. Gözümüz kulağımız çevremizde olsun. Devletimizle koordineli bir şekilde hareket edelim. Kiraz Mevsimi'nde "KİRAZ DEVRİMİ "değil. KİRAZ YİYELİM..rnrn
FACEBOOK YORUMLAR